"Hakkında Bilgin Bulunmayan Şeyin Ardına Düşme" Ayeti
"Hakkında bilgin bulunmayan şeyin ardına düşme. Çünkü kulak, göz ve gönül, bunların hepsi, yaptıklarından sorumludur" ayetinde anlatılmak istenen nedir?
Kur'an'da, insanın bilmediği ve kendisini de ilgilendirmeyen şeylerin peşine düşmemesi emredilir:
"Hakkında bilgin bulunmayan şeyin ardına düşme. Çünkü kulak, göz ve gönül, bunların hepsi, yaptıklarından sorumludur." (İsrâ sûresi, 36)
HAKKINDA BİLGİN OLMAYAN ŞEYİN PEŞİNE DÜŞME, İYİCE BİLMEDİĞİN BİR SÖZÜ SÖYLEME
İnsanın bilmediği ve kendisini de ilgilendirmeyen birtakım konuların arkasına takılıp onlar hakkında ileri geri sözler söylemesi zan ve tahminlerde bulunması asla doğru değildir. Dili koruma ve konuşma disiplini bakımından hiç hoş olmayan bu durum, sonuçta insanı büyük bir sorumlulukla karşı karşıya getirir. Duymadığını duymuş gibi, görmediğini görmüş gibi, anlamadığını anlamış gibi davranıp o yarım yamalak bilgilerle birtakım değerlendirmelerde bulunmak, sorumluluk duygusuyla bağdaşacak hareketler değildir.
Biz biliyoruz ki "Hepiniz çobansınız ve sürünüzden sorumlusunuz" hadisinde olduğu gibi her insan, öncelikle tüm uzuvlarından sorumludur. Bu âyet-i kerîmede özellikle idrak ve bilginin gerçekleşmesinde etkili olan kulak, göz ve gönlün sorumlulukları hatırlatılmak suretiyle insanın genel sorumluluğuna dikkat çekilmiştir.
Âyet-i kerîme gıybet gibi bir günaha düşmemenin yolunu, "Hakkında bilgin olmayan şeyin peşine düşme, iyice bilmediğin bir sözü söyleme" diye göstermektedir.
Kaynak: Riyazüs Salihin, Erkam Yayınları
YORUMLAR