Hala Sultan Kimdir?
Ümmü Haram Binti Milhan (r.anha) Kimdir? Abdullah Sert Hocaefendi, Türkler arasında Hala Sultan olarak bilinen Ümmü Haram validemizin hayatını anlatıyor.
HALA SULTAN KİMDİR?
Türkler arasında Hala Hâtun ve Hala Sultan diye bilinen hanım sahâbî; Ümmü Harâm bint Milhân (r.anha) Peygamberimizin (sav.) yakınıdır.
Nesebi Hazrec kabilesinin kolu Neccâroğulları’na dayanır. Annesi de yine Benî Neccâr’dan Mâlik b. Adî’nin kızı Müleyke’dir. Enes b. Mâlik’in (ra.) annesi Ümmü Süleym (r.anha) onun kız kardeşi, her ikisi de Bi’rimaûne hadisesinde şehid düşen Harâm ve Süleym de erkek kardeşleridir. Resûl-i Ekrem’e (sav.) biat eden kadınlardan olan Ümmü Harâm (r.anha), Ubâde b. Sâmit ile evlenmiş ve bu evlilikten Muhammed adında bir çocuğu doğmuştur.
Resûlullah’ın (sav.) dedesi Abdülmuttalib’in annesi Selmâ, Neccâroğulları’ndan olduğu için Ümmü Harâm ve Ümmü Süleym (r.anha) ile Resûl-i Ekrem (sav.) arasında süt veya soy bakımından teyze-yeğen ilişkisi vardı. Bazı âlimlere göre Ümmü Harâm (r.anha), Hz. Peygamber’in (sav.) sütteyzelerinden biriydi, bazılarına göre ise aralarında babası veya dedesi yönünden sütteyzeliği bulunmaktaydı (Nevevî, XIII, 57; XVI, 10).
Bu sebeple Resûlullah (sav.) kendini onlara daha yakın hisseder, Kubâ Mescidi’ni ziyarete gittiğinde her iki kardeşin orada bulunan evlerine misafir olur, yemek yer, öğle uykusuna yatar, hazır bulunanlara nâfile namaz kıldırırdı.
Ümmü Harâm’ın (r.anha) rivayet ettiğine göre bir defasında Resûl-i Ekrem (sav.) onun evinde öğle uykusundan gülerek uyanmış, Ümmü Harâm (r.anha) niçin güldüğünü sorunca uykusunda kendisine ümmetinden fetih maksadıyla Akdeniz’e açılan bazı kimselerin gösterildiğini ve onların cennetlik olduğunu söylemiş, bunun üzerine Ümmü Harâm (r.anha) kendisinin de onların arasında bulunması için dua etmesini istemiş, o da dua etmiştir.
Ardından tekrar uykuya dalmış, yine gülerek uyanmış, Ümmü Harâm’ın (r.anha) bu defaki sorusu üzerine de ümmetinden bazılarının İstanbul’u fethetmek amacıyla sefere çıkacağını, onların da günahlarının bağışlanacağını haber vermiştir. Ümmü Harâm (r.anha) kendisinin de onların arasında bulunması için dua etmesini isteyince Resûl-i Ekrem (sav.) ona birinci grupta olduğunu söylemiştir (Buhârî, “Cihâd”, 3, 8, 63, 75, 93, “İstiʾẕân”, 41, “Taʿbîr”, 12; Müslim, “İmâre”, 160).
28 (648-49) yılında Hz. Osman’ın halifeliği döneminde yapılan ve Müslümanların ilk deniz seferi olan Kıbrıs seferine eşiyle birlikte iştirak etti. Bu sefere Ebû Zer el-Gıfârî, Ebü’d-Derdâ (ra.) gibi sahâbîler de katılmıştı.
Ümmü Harâm (r.anha), Kıbrıs’a ulaşıp gemiden indikten sonra bindiği katırdan düştü, boynu kırılarak şehid oldu ve orada defnedildi (Buhârî, “Cihâd”, 63, 75). Ümmü Harâm’ın (r.anha) Kıbrıs’ta Hala Sultan Tekkesi adıyla bilinen, Larnaka civarında Tuzla’daki kabri bugün de ziyaret edilmektedir.
Kaynak: DİA
YORUMLAR