Halid-i Bağdadi Hazretleri'nin Son Nefes Endişesi
Büyük Hak dostları hiçbir zaman amellerine güvenmeyip son nefes husûsunda dâimâ Allâh’ın rahmet ve mağfiretine ilticâ etmişlerdir.
Zâhirî ve bâtınî ilimlerin zirvesine ulaşmış olan Hâlid-i Bağdâdî Hazretleri de ömrünü son nefes endişesi içinde geçirmiştir.
Mektûbât’ında şu cümlelere yer verir:
“…Allâh Teâlâ’ya yemin ederim ki, annem beni doğurduktan bugüne kadar, Allâh katında makbûl ve mûteber olup hesâbı sorulmayacak bir tek hayır işlediğime inanmıyorum. (Lâkin Rabbimin rahmetine sığınıyorum.) Eğer kendi nefsini bütün hayır işlerde iflâs etmiş olarak görmüyorsan, bu, cehâletin en son noktasıdır…”
Hazret’in bir dostuna gönderdiği mektubunda yer alan şu ifâdeler de, onun son nefese hazırlık husûsundaki endişesinin bir yansımasıdır:
“…Son nefeste lâzım olacak şeyle meşgul olmanızı, sünnet-i seniyyeye uygun amel işlemenizi, fânî dünyânın aldatıcı güzelliklerine iltifat etmemenizi, (kendini kasdederek) bu fakir kulu da tevfîk ve hüsn-i hâtime (yâni Allâh’ın istediği gibi yaşayıp îmanla güzel bir şekilde ölebilme) duâsından unutmamanızı dilerim.” (Mektûbât-ı Mevlânâ Hâlid, s. 175)
İşte büyük Hak dostları hiçbir zaman amellerine güvenmeyip son nefes husûsunda dâimâ Allâh’ın rahmet ve mağfiretine ilticâ etmişlerdir. O hâlde bizim de ilmimize ve amellerimize güvenmeden, Cenâb-ı Hak’tan dâimâ hüsn-i hâtime istememiz lâzımdır.
Kaynak: Osman Nuri Topbaş, Faziletler Medeniyeti 1, Erkam Yayınları
SON NEFESTE İMAN
https://www.islamveihsan.com/son-nefeste-iman.html