Hâlis Bir Kulluğun Özü
Hâlis bir kulluğun özünü teşkil eden gönül kıvâmı nasıl yakalanır? Nelere dikkat etmeliyiz? İşte dört maddede halis bir kulluğun özü...
Cenâb-ı Hak buyuruyor:
“Ben cinleri ve insanları, ancak bana kulluk etsinler diye yarattım.” (Zâriyât, 56)
Rasûlullah (sav) efendimiz buyurdular:
“Bir adam, doğduğu günden, yaşlanıp öldüğü güne kadar Allah rızâsı için ve tâat niyetiyle alnını yerden kaldırmayıp gayret etse, o adam yine de (Alâh’ın kendisine lûtfetmiş olduğu nîmetlerin şükründen âciz kaldığı düşüncesiyle) kıyâmet günü amellerini az görür.” (Ahmed, IV, 185)
4 MADDEDE HÂLİS BİR KULLUĞUN ÖZÜ
Cenâb-ı Hak, amellerimizle birlikte asıl kalplerimize bakacak. Rabbimiz, bizden selîm bir kalp istiyor. Selîm bir kalp de, Hakk’a karşı “hiçlik ve acziyet” duygularıyla dolu bir gönül kıvâmına bağlı…
Hak katında yegâne kıymetimiz de;
- O’na bu gönül kıvâmıyla itaat, hamd, şükür, duâ ve kulluk üzere bir hayat yaşayabilmeye,
- İlâhî rahmet tecellî etmediği takdirde, hiçbir sâlih amelimizin bizi kurtaramayacağının farkında olmaya,
- Duâlarımız gibi ibadetlerimizin de ilâhi kabûle muhtaç olduğunu unutmamaya ve,
- Amelimize güvenmek yerine, hiçliğe bürünerek Rabbimizin affını ümîd etmeye bağlı…
İşte hâlis bir kulluğun özünü teşkil eden gönül kıvâmı… (Osman Nûri Topbaş, Hak Dostlarının Örnek Ahlâkından-2,)