Hasta Olanların Namazı (Şafii Fıkhı)

Hasta olanların namazı nasıl olur? Hasta olan bir kişi nasıl namaz kılar? Ayakta duramıyorsa ne yapmalıdır? Şafii mezhebine göre hastanın namazının fıkhı...

Dinimizde sorumluluklar kulun gücüne göre belirlenmiş, gücü aşan durumlar için kolaylaştırma esası getirilmiştir. Hastalık da bu kolaylaştırma sebepleri arasında yer almaktadır. Peygamber Efendimiz (s.a.v.): “Namazı ayakta kıl, güç yetiremezsen oturarak kıl, buna da güç yetiremezsen yan üzere yaslanarak kıl”[1] buyurmuşlardır.

Kendisine yardımcı olan birine yaslanarak ayakta durabilecek olan bir ki­şi, her rek'atın kıyamının başlangıcında dahi birine ihtiyaç du­ysa namazını ayakta kılmalıdır. Ama kıyamın tamamında yaslanacağı bir yardım­cıya ihtiyaç duyarsa, namazını oturarak kılar. Değnek veya duvar gibi şeylere yaslanarak ayakta durabilen bir kişi, kıyamın tamamında yaslanmaya ihtiyaç duysa bile namazını ayakta kılması gerekir.

İhram tekbiri alacak kadar bir müddetle olsa bile kıyamda duracak güce sahip olan bir kişi, yapabildiği kadarıyla namazını ayakta kılmalı sonra da oturmalıdır. Oturarak namaz kılmakta olan kişi mümkün mertebe hiçbir şeye yaslanmamalıdır.

Ayakta durmaya gücü yetmeyen veya ayakta durması halinde hastalığının uzaması yahut da artmasından korkan bir hasta, oturduğu yerde rukû ve sec­deleri yaparak namazını kılar. Rukû ve secdeleri yapamazsa îma ile kılar. Bu durumda olan kimse rukûda başını biraz eğer, secdede rukûdan biraz daha fazla eğer. Secdede başını yere koyamayan kimsenin yerden bir şey kaldırıp o şeyin üzerine secde etmesi uygun değildir.

Oturarak namaz kılan kimsenin secde ve teşehhüt hali dışında ayaklarını altına sererek oturması sünnettir. Bu şekilde oturmaya gücü yetmeyen kimse dilediği gibi oturur. Kıbleye dönmekten aciz hasta, gücü yet­tiği yöne doğru kılabilir.

Oturarak namaz kılamayan hasta yan yatıp yüzünü kıbleye çevirerek veya sağ tarafına dönerek başını oynatıp îma ile namaz kılar. Yana dönmekten âciz olan kişi yüzü kıbleye gelecek şekilde ayaklarını da kıble istikametine uzatıp sırtüstü yatarak namazını kılar. Hanefi mezhebine göre göz ile îmâ uygun değildir, baş eğmek sûreti ile namaz kılmaya gücü yetmeyen kimse namazını sonraya bırakır; hastanın bu durumu bir gün ve bir geceden fazla devam ettiğinde, kılamadığı namazları kaza etmesi gerekmez.

Şafii mezhebine göre başıyla îma etmeye gücü yetmeyen kimse gözüyle îma ederek namazlarını kılar. Gözle de îmaya gücü yetmezse kalbiyle namazlarını kılar. Yani kalben kendisini namazda hayal eder ve okuması gereken duaları okur. Daha sonra bu şekilde kıldığı namazları kaza etmesi de gerekmez. Ancak ayakta kılabilecek şekilde sağlığına kavuşursa bu şekilde kıldığı namazları iade etmesi müstehap olur.

[1] Buhârî, Taksîru’s-Salât, 19

Kaynak: Hasan Serhat Yeter, FIKIH 1 (Şafii Mezhebi), 2017

İslam ve İhsan

ŞAFİİ MEZHEBİNE GÖRE NAMAZ NASIL KILINIR? HANGİ DUALAR OKUNUR?

Şafii Mezhebine Göre Namaz Nasıl Kılınır? Hangi Dualar Okunur?

PAYLAŞ:                

YORUMLAR

İlk yorumu yapan siz olun!

Yorum Ekle

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.