Hataları Telafi Etme Fırsatı
Düşünmeliyiz ki geçen Ramazân-ı Şerîfʼte hayatta olan eş, dost ve akrabamızdan bâzıları artık aramızda değiller. Geçen Ramazan, onların son Ramazanʼıydı. Bizler de bu gufrân ayını son Ramazanʼımız olabileceği şuuruyla değerlendirip ondan tertemiz çıkmaya gayret etmeliyiz.
Geldiğimiz şu fânî âlem bir fırsatlar âlemi ve güzel ameller işleme diyârıdır. Bilhassa idrâk etmekte olduğumuz Ramazan-ı Şerîf ve bayram günleri, Rabbimizin müstesnâ lutuf anları, kaybettiklerimizi telâfî etme ve yanlışlarımızın kefâretini ödeme fırsatlarıdır.
Fânî günleri, Ramazan ve bayram yapan hikmet ve sır, îmân ve onun heyecanını yaşayabilme, bilhassa ibâdet, zikir ve ictimâî yardımlaşmalar; garibe, kimsesize, yetîme uzanan gönüller ile süslenebilen demlerdir ki, bunlar, ölüm ötesindeki neşeli günlere bir rahmet meşalesidir.
MÂNEVÎ ZAFERİN KUTLANIŞI
Husûsiyle mâsiyetlerden affolunarak Ramazan’dan bayrama nâil olabilmek, mânevî bir zaferin kutlanışıdır. İlâhî bir kazanç ile ictimâî sevincin bir arada yaşanmasıdır.
Diğer taraftan dünya hayâtının âdeta kısa bir Ramazan mevsimi olduğunun idrâki içinde; huzur, sükûn gibi ulvî duyguları bütün hayâtımıza taşıyabilmeliyiz
Çünkü bu günler, bizim fânî ömrümüz içindeki en mühim fırsat demleridir. Eğer bu fırsat demleri, Ramazân-ı Şerîf bereket ve rûhâniyeti ile değerlendirilmişse, hiç şüphesiz yarın kıyâmet günü bizler için hakîkî ve ebedî bir bayram sabahı olur. Ki bayramların en güzeli de elbette budur.
Behlül Dânâ Hazretleri ne güzel söyler:
“Bayram, güzel ve yeni elbiseler giyenler için değil, ilâhî azaptan emîn olup ebedî hüsrandan kurtuluşa erenler içindir. Yine bayram, güzel güzel binitlere binenler için de değil, hatâ ve kusurlarını terk ederek hâlis bir kul hâline gelebilenler içindir...”
Kaynak: Osman Nuri Topbaş, Gönül Bahçesinden Son Nefes, Erkam Yayınları