Hatasız Kul Olmaz
Hatasız kul olur mu? Her insanın hata yapabileceğine dair ibretlik bir misal...
Bâzı müridler, mürşidlerine duydukları muhabbette ifrata kaçarak; “Benim mürşidim aslâ hatâ etmez!” şeklinde düşüncelere de kapılabilirler. Şüphesiz, bu da yanlış bir telâkkîdir.
HATÂSIZ KUL OLMAZ
Zira pek çok rivâyette[1] peygamberlerden sonra insanların en hayırlısı olduğu bildirilen Hazret-i Ebû Bekir -radıyallâhu anh- bile, halîfe seçildikten sonra verdiği ilk hutbede, kıyâmete kadar gelecek bütün müʼmin liderlere ve ehl-i tarîke örnek olacak, muhteşem bir ölçü verdi. Buyurdu ki:
“Ey insanlar! En hayırlınız olmadığım hâlde sizin başınıza halîfe seçilmiş bulunuyorum. Şayet vazifemi hakkıyla yaparsam bana yardım ediniz. Yanlış hareket edersem bana doğru yolu gösteriniz…
…Ben, Allâh’a ve Peygamber -sallâllâhu aleyhi ve sellem-ʼe itaat ettikçe siz de bana itaat ediniz! Eğer itaat etmezsem, sizin de bana itaatiniz lâzım gelmez!..”[2]
Ümmetin en faziletli şahsiyeti böyle derse, onu örnek alması gerekenlerin, nasıl demeleri lâzım geldiğini düşünmek îcâb eder.
Yine büyük mürşid-i kâmillerden Mazhar Cân-ı Cânân -rahmetullâhi aleyh- her işinin Sünnet-i Seniyye’ye uygun olmasına çokça dikkat ederdi. Buna rağmen büyük bir tevâzû sergileyerek şöyle buyururdu:
“Bizden, İslâmî ahkâma uygun olmayan bir iş meydana geldiğini gören, hemen îkâz etsin!”[3]
Dipnotlar:
[1] Bkz. Ali el-Müttakî, Kenzü’l-Ummâl, XI, 549/32578; İbn-i Mâce, Mukaddime, 11/106; Ahmed, I, 127, II, 26. [2] İbn-i Sa‘d, III, 182-183; Süyûtî, Târîhu’l-Hulefâ, s. 69, 71-72; Hamîdullah, İslâm Peygamberi, II, 1181. [3] Abdullah Dehlevî, Makâmât-ı Mazhariyye, s. 43.
Kaynak: Osman Nuri Topbaş, Müslümanın Kendisiyle İmtihanında Tasavvuf, Erkam Yayınları
YORUMLAR