Havari Ne Demek?
Havari: Yardımcı. Peygamberlerin tebliğâtını yaymada yardımları dokunan kimselerden her biri. Hazret-i Îsâ’nın oniki yardımcısından her biri anlamlarına gelir.
HAVARİ KELİMESİNE ÖRNEKLER
Medîneli müslümanlar, dokuzu Hazrec, üçü de Evs kabîlesinden olmak üzere on iki nakîb çıkardılar.
Varlık Nûru temsilcilere:
“−Havarilerin Îsâ bin Meryem için kefîl oldukları gibi sizler de kavminizin kefillerisiniz. Ben de müslüman olan kavmimin kefîliyim!” buyurdu.
Nakîbler:
“−Evet!” dediler.
Varlık Nûru’nun amcası Abbâs, bir ağacın altında Peygamberimiz’in elinden tutup Medîneli müslümanlara birer birer bey’at ettirdi.
*****
Allâh Rasûlü -sallâllâhu aleyhi ve sellem-, durum ağırlaşıp çok tehlikeli bir hâl alınca Hazret-i Zübeyr’i yahûdîlerin durumunu öğrenmesi için birkaç defâ daha gönderdi. Zübeyr -radıyallâhu anh-’ın bu hizmetlerinden duyduğu memnûniyeti de:
“–Her peygamberin bir havarisi vardır. Benim havarim de Zübeyr’dir!” buyurarak dile getirdi. (Ahmed, III, 314)
*****
Münkirlerin Hazret-i Îsâ -aleyhisselâm-’a gayz ve kinleri gittikçe artmıştı. Bunu farkeden Îsâ -aleyhisselâm-, kendisine inananların arasından seçtiği on iki mü’mine, yâni havarilerine:
“–Allâh -celle celâlühû-’nun dînine hizmette ve onu muhâfazada kim benim yardımcım olacak?” diye sordu.
Havârîlerin hepsi birden:
“–Biz Sana yardımcılarız. Her şeyimiz ile Allâh’ın yoluna yardımcı olacağız. Çünkü biz, O’nun dînine gönül verdik. Sen şâhid ol ki, biz, Sen’in dînine bağlı gerçek müslümanlarız!” dediler.