Hayatın Tekrarı Yok
Diyanet İşleri Başkanlığı tarafından hazırlanan bu haftaki cuma hutbesi “Hayatın Tekrarı Yok” başlığıyla yayınlandı.
“Hayatın Tekrarı Yok” başlığıyla yayınlanan bu haftaki cuma hutbesinde, dünya hayatının doğumla başlayıp ölümle sona erdiği ifade edildi.
Ahirette, Allah’ın yaptıklarımızı belgeleyecek amel defteri, kurulacak şaşmaz bir terazi, hakikati dosdoğru beyan edecek şahitler huzurunda verdiği ömrün, sayılı nefeslerin ve sayısısız nimetlerin hesabının sorulacağı vurgulandı.
Hutbede hayatın tekrarının olmayacağı o nedenle vakit geçmeden, can boğaza gelip dayanmadan, kendimizle yüzleşmemiz, ahirete hazırlanmamız tavsiyelerinde bulunuldu.
İşte 30.12.2022 tarihli cuma hutbesi.
HAYATIN TEKRARI YOK
Muhterem Müslümanlar!
Okuduğum ayet-i kerimede Yüce Rabbimiz şöyle buyuruyor: “İnsanların hesaba çekilecekleri gün iyice yaklaştı; hâlbuki onlar gaflet içinde haktan yüz çeviriyorlar.”[1]
Okuduğum hadis-i şerifte de Sevgili Peygamberimiz (s.a.s) şöyle buyuruyor: “Dünyada, bir garip yahut bir yolcu gibi ol!”[2]
Aziz Müminler!
Hayat, akıp giden su gibidir. Ezanla başlayıp salâyla biten ömür, önce yeşeren sonra da sararıp dökülen yaprak misalidir. Doğumun neşesi kadar, ölümün hüznü de hakikattir ve bütün yaratılmışlar için bir süre takdir edilmiştir. Aldığımız her nefeste o büyük güne biraz daha yaklaşıyoruz. Günlerimiz, aylarımız ve yıllarımız birer birer geride kalıyor. Her düşen takvim yaprağıyla ömür sermayemiz tükenip gidiyor.
Aziz Müminler!
Kur’an-ı Kerim’de şöyle buyrulur: ثُمَّ لَتُسْـَٔلُنَّ يَوْمَئِذٍ عَنِ النَّع۪يمِ “Nihayet o gün, bütün nimetlerden mutlaka hesaba çekileceksiniz.”[3] Evet! Rabbimizin bize emanet ettiği ömrümüzün bir hesabı var. Sayılı nefeslerimizin, sıhhatimizin, dünya nimetlerinin ayrı ayrı suali var. Bütün yaptıklarımızı belgeleyecek bir amel defteri, kurulacak şaşmaz bir terazi, hakikati dosdoğru beyan edecek şahitler var. İşte o gün, zerre miktarı işlenen hayır da şer de karşılığını mutlaka bulacaktır. Hiç kimseye zulmedilmeyecek, herkese hak ettiği tam olarak verilecektir.
Değerli Müminler!
Ömrümüzden bir yılı daha geride bırakıyoruz. Vakit, hesaba çekilmeden kendimizi hesaba çekme, yaptıklarımız mizana yani tartıya girmeden amellerimizi gözden geçirme vaktidir. Rabbimizin يُنَبَّؤُا الْاِنْسَانُ يَوْمَئِذٍ بِمَا قَدَّمَ وَاَخَّرَۜ “O gün insana, yapıp önden gönderdiği ve yapmayıp geri bıraktığı şeyler haber verilir.”[4] ikazına uyup geride ne bıraktığımızı ve gelecekte ne yapacağımızı muhasebe etme vaktidir. Vakit, dünyevileşme, israf, bencillik ve sınırsız tüketim arzusuna gem vurma vaktidir. Yolumuzu doğrultma, yönümüzü bulma vaktidir. Vakit, vicdan mahkememizi kurup, hakikat aynasında kendimizi görme vaktidir. Bizi ebedi kurtuluşa erdirecek salih amelleri ömrümüze katma vaktidir. Hâsılı vakit hayatımızı Kur’an ve sünnet ölçüsünde yeniden tefekkür etme vaktidir.
Aziz Müslümanlar!
Dünya bir imtihan yurdudur ve hayatın tekrarı da yoktur. Cenâb-ı Hak bizleri yapıp ettiklerimizden ve imkânımız olduğu halde ihmal edip terk ettiklerimizden hesaba çekecektir. Öyleyse vakit geçmeden, can boğaza gelip dayanmadan, kendimizle yüzleşelim.
اَلْيَوْمَ نَخْتِمُ عَلٰىٓ اَفْوَاهِهِمْ وَتُكَلِّمُنَآ اَيْد۪يهِمْ وَتَشْهَدُ اَرْجُلُهُمْ بِمَا كَانُوا يَكْسِبُونَ
“O gün biz onların ağızlarını mühürleriz. Yaptıklarını bize elleri anlatır, ayakları da şahitlik eder.”[5] buyuran Rabbimize kulak verip, ahiret için hazırlık yapalım. Allah’ın bizi her an gördüğü ve bizimle beraber olduğu bilinciyle iyilikte ve hayırda yarışalım. Her türlü haramdan, kötülükten, kul hakkından kaçınalım. Hata ve günahlarımızdan nedamet duyup tövbe ve istiğfar ile Rahmân’ın engin merhametine sığınalım. Kur’an ve sünnet, iman ve ibadet, salih amel ve güzel ahlak bir ömür hayatımıza yön versin.
Hutbemi bir ayet-i kerime mealiyle bitiriyorum: “Ey iman edenler! Allah’a itaatsizlikten sakının. Herkes kıyamet için ne hazırladığına baksın! Allah’a karşı gelmekten sakının; şüphesiz Allah yapıp ettiklerinizden hakkıyla haberdardır.”[6]
Dipnotlar:
[1] Enbiyâ, 21/1. [2] Buhârî, Rikâk, 3. [3] Tekâsür, 102/8. [4] Kıyâmet, 75/13. [5] Yâsin, 36/65. [6] Haşr, 59/18.
Hazırlayan: Din Hizmetleri Genel Müdürlüğü