Haydi Oruç Okuluna!

Genç Dergisi 117. sayısında orucu gündemine taşıyor. 

Genç Dergisi'nin Haziran sayısı şu şekilde tanıtılıyor:

GÖNÜLLÜLÜĞÜN JÜBİLESİ OLMAZ

Editörden yazısında dergimizin editörü Süleyman Ragıp Yazıcılar (kısaca) şöyle diyor:

“Dergimizin ilk sayılarından beri “gönüllü olalım, gönülle olalım” diye sesleniyoruz sizlere. Gönlümüzle yaşadığımız sürece gelecek endişesi ve kariyer derdi gibi meselelerin buharlaşacağını hatırlatıyoruz. Zira biliyoruz ki gönüllüğü bir hayat tarzı olarak tercih edenler dünyanın geçici makam ve mevkilerini “amaç” olmaktan çıkarıyor, gönüllü yaşamanın sonsuz güzelliğinin yanında kariyer kaygısının çok küçük kaldığını fark ediyor. Bu böyledir; çünkü gönlümüz başkalarının derdi ile dertlendiğinde, gönlümüz “herkes her şeyden dolayı her şeyden sorumludur” hissiyle dolduğunda aşkınlığa doğru yol tutarız, Hak katında makbul olanın gönül mahsulü salih ameller olduğunu anlarız.”

SORDUK-ÖĞRENDİK / SÜLEYMAN RAGIP YAZICILAR

Unutamayacağımız Bir Okuyucu Mektubu

GENÇ Tişörtler Hazır!

“HİÇ DÜŞÜNME, HEMEN ABONE OL!”

FARKLI ÜLKELERE GÖNÜL SEFERLERİ DEVAM EDİYOR

GENÇ Okul Oldu! (Muharrem Mavi)

Öncü Olmaya Var mısın? (Saliha Gürdal)

TÜRKİYE GÜNDEMİ / SALİH YÜZTGENÇ

Haber Başlıkları Şöyle:

“Aman Siyaset Siyasilere Kalsın”

“Dindar Nesil” Kaygısı Hata mı Yaptırıyor?”

“Dijitali Kullan Ama “Dijital Olma!”

“Mutluyuz, Umutluyuz; Bize de Bu Yakışır!”

Ne Var Ne Yok?

“Ramazan Geldi Hoş Geldi”

“Okullar Kapandı, Şimdi “Tadil” Zamanı”

“Fransa’da Tarih Yaz Türkiye!”

DÜNYA GÜNDEMİ / BEYTULLAH DEMİRCİOĞLU

Haber Başlıkları Şöyle:

“Ortadoğu’nun Sömürü Haritası Güncellenirken Türkiye”

“Gazze’nin Başına Örülmeye Çalışılan Çorap”

“Ayız Eteneffes” Nefes Almak istiyorum”

“Trump Esed’e Dokunmayacakmış”

“Hizbullah Liderini Kim Öldürdü?”

“Türkiye’de Başaramadılar Brezilya’da Başardılar”

“Hamaney Mehdi’yle İrtibata Geçti”

YENİ BİR DÜNYA / MEHMET LÜTFİ ARSLAN

CAHİLİYE KARİYERİ DEĞİL EBEDİ KARİYER

Kariyerden anladığımız cahiliye kariyeridir. Çağdaş sunaklarda putunu takdis eden erkekler ve kadınların yüzlerinden yansıyan kederin karanlığı ile kalplerimiz sıkışmakta, cahiliye kariyeri hepimizin ebedi hayatına işte bu karanlıktan başkasını vaat etmemektedir.

DOSYA/ SELİM TİRYAKİOL

HAYDİ ORUÇ OKULUNA

Bize ramazan geldi, oruç geldi. Özlemiştik. Tam iki ay boyunca gözlemiş, hasretimizi dualarımızla sözlemiştik. Nihayet erdik. Şimdi istifade zamanıdır. Hepimiz oruç okulunun öğrencisiyiz. Dershanelerine doluştuk, rehberliğinde bir ay boyunca hayat içi eğitim alacağız. Bize sabrı, yardımlaşmayı, dayanışmayı, nefse hakim olmayı öğretecek; muhabbeti, müslüman ve mümin olmanın tadını tattıracak, ihsana erdirecek. Kur’an yoğunluklu uygulamalı eğitim verecek. İftarı, teravihi, sahuru, infakı, hatimleri ile kim bilir bize ne menziller aştıracak. Kalbi kırıkların civarına götürecek, diğergamlığın ve fedakarlığın talimini yaptıracak. 30 gün her dakikasında hissedilen temposu ile bizi rahlesine oturtacak. Dilimiz damağımızda onun istediğini yapacağız. Vereceği eğitimi alnımızın akı ve en yüksek istifade ile tamamlarsak mezuniyet şöleni bayramımız olacak. O halde haydi oruç okuluna... Girelim sınıflarına, öğrencisi olalım. Ötede en büyük sevincin mezuniyetine ermek için...

BKZ: RAMAZAN / SAMİ YAYLALI

“Bu Ramazan Değilse Ne Zaman? - Fitre Neyi Filtreliyor?  - Bayramsa Mübarek Olsun -  Hilali Gördüm -  Seni Ancak Oruç Tutabilir -  İtikâf O’nunla İttifaktır -  Kendinle İftihar Et -  Sahur -  Teravihte Tadil-i Erkan Önemli -  Ramazan Davulcusu - Ramazan Güzeldir -  Eski Ramazanlar Eskidi Biz Yenilerini Arıyoruz  - Kadir ile Kadri Arasında”

TEN KAFESİ / YUNUS EMRE TOZAL

RAMAZAN: EY İNSAN, OKU BENİ!

“Büyüdükçe çocukken yaşadığımız o güzel ramazanları özledim. Bir yanda ailemize olan özlem, diğer yanda arkadaşlarımızla kenetlenip hatimler indirdiğimiz, teravihler kıldırdığımız, sahurlar yaptığımız o güzel günler… Bugün, hafızlık yaparken yaşadığımız o Ramazanları mumla arıyorum.”

SÖYLENMELER / AYŞEGÜL GENÇ

YAŞMAK DUVARI

İçinde bulunduğumuz çağ “ne kadar çok izleniyorsan o kadar varsın” der. Kahraman beklemeyi, kahraman olmayı, kahramanlar yetiştirmeyi değil seyirciler üretmeyi, seyircilerin istediği gibi olmayı salık verir. İnsanlar artık şuna inanmıştır; kahramanım değil seyircim varsa kurtuldum! Seyirci; seyircileri ile mutludur artık.

ZAMANSIZ DÜŞÜNCELER / MESUT KAYA

SİYASET SARMALINDA İLİM VE FİKİR

Yeni bir medeniyet üretmek, ilimde, felsefede, sanatta, edebiyatta güncelin ötesinde kalıcı ve özgün değerler, eserler üretebilmek; topluma, siyasete, eğitime, üretime, ticarete yön verecek bir birikim elde etmekle mümkündür. Bu uğurda mesai sarf etmesi gereken insanların güncel siyasetin sarmalına çekilmesi ve yüzlerinin eskitilmesi sağlıklı bir gidiş değildir. Okumak, düşünmek, yazmak, çalışmak, kendi işini mükemmel seviyede yapmak ve üretmek dururken, günlük politik kavgalarla nefes tüketmek, geleceğimizi bugüne feda etmektir. İnsan ve vakit israfıdır.

SEYYAH / ADEM ÖZKÖSE

Afganistan’a Yolculuk -16 - Veziristan’ın Casusları

Komutanların yerleri ya telefon dinleme üzerinden ya da komutanların bulundukları yerlere casuslar tarafından atılan çiplerle tespit ediliyordu. Bundan dolayı Veziristan’da casuslara asla tolerans tanınmıyor, casuslar mutlaka ölümle cezalandırılıyordu.

PORTRE/YUSUF TEMİZCAN

Türkçe Düşünen Bir İdeolog: Gaspıralı İsmail

Gayretleriyle, dertleriyle ve Türkçe düşünen bir ideolog olmasıyla tanıdığımız Gaspıralı İsmail Bey’in sağlığı yoğun faaliyetleri esnasında gitgide bozulur ve Eylül 1914’te doğduğu yerde, Bahçesaray’da vefat eder. Cenazesine çok kalabalık bir topluluk iştirak eder. Rabbimiz O’na da bize de rahmet etsin.

GÖNÜL DERGÂHINDAN HİKMETLER / OSMAN NURİ TOPBAŞ

Gençlik öyle bir nîmettir ki, şayet bir genç, ömrü boyunca ibadet coşkusu içinde yaşayıp elinden geldiğince gayretli olursa, bu hâl, onun kalbindeki ibadet niyetinin kararlılığı ve devamlılığı mânâsına geldiğinden, Cenâb-ı Hak da ona ebedî bir mükâfât lûtfedecektir. Hattâ kul; yaşlılık, acziyet ve hastalık gibi zaruretler sebebiyle nâfile ibadetlerini edâ edemediğinde bile, Cenâb-ı Hak kulunun gönlündeki ibadet arzusu ve niyeti hürmetine, o ibadeti edâ etmiş gibi mükâfat verecektir. Nitekim âyet-i kerîmede buyrulur: “Fakat îmân edip sâlih amel işleyenler için, eksilmeyen, devamlı bir ecir vardır.” (et-Tîn, 6)

CAN DAMLALARI / ALİCAN TATLI

Kıssadan Hisse

Vur Bu Sahtekarın Başını!

Allah Dostlarından

Zulümle Devlet Ayakta Kalmaz!

Tarih

Zulmün Küçüğü Olmaz!

İşlerin En Hayırlısı

MÂNEVÎ KİŞİLİĞİN İNŞÂSI / DR. ÂDEM ERGÜL

GÖZÜN GÖNLÜN VE AYAĞIN KAYMASIN

Hak ve hakikat üzere sebatkârlık, sağlam bir iman gerektirir. Allah’ın çizdiği hudutların dışına taşmamayı zaruri kılar. Bunu temin edecek en güzel rehber, Kitâbullah ve Resulullahtır. Sıhhatli öncülerin izini takip etmektir. Hak ve hakikate gönül vermiş muttaki önderlerin maiyetinde yol yürümektir.

KELİMELER / RABİA GÜLCAN KARDAŞ

PEYGAMBERLE SELFİE

İçimizdeki Kâbe’yi diriltmek, o topraklarda yaşadığımız manevi hazzı günlük hayatımıza da maya yapabilmek için şuurlu olmak, edepli olmak zorundayız. Araştıralım, öğrenelim. İyi kabaran bir kek tarifi için, istediğimiz cep telefonunun en ucuza nerede satıldığını öğrenmek için gösterdiğimiz gayretten daha fazlasını hak etmiyor mu bu ziyaretler?

KLİNİK PSİKOLOG / MEHMET DİNÇ

BİLEREK YAPMADIM

Şayet bir şekilde bilmeden, istemeden dal kırdıysak yaptığımıza üzülür, yaptığımızdan utanır ve bu yanlışımızın sorumluluğunu üzerimize alarak telafi etmeye çalışırız. Ağaca daha iyi bakarız ağaç kimin olursa olsun mesela. Yeni bir meyve ağacı dikeriz başka insanların istifade edebileceği mesela…

YARIM DERVİŞ / SİNAN ÖZGENÇ

TEMELİNE KAZMA VURDUĞUMUZ BİNAYA TUĞLA EKLEMEK(!)

İçinde Arapça Allah yazan bal petekleri, ineklerin sırtında görülen, yine Arapça Allah lafzını andıran desenler, karpuzlar hatta Allah lafzı şekilli çilek (ki hepsini gördüm) gibi çoğu gerçek olmayan ama gerçek olsa bile hakikat açısından hikmetli bir delil, gerekçe teşkil etmeyen durumlar, tebliğ amacıyla kullanıldığında yarardan çok zarar getiriyor. Bu şekilde pamuk ipliğiyle dine bağladığınız insanların, yarın domatesi kestiklerinde içinde gördükleri “+” şeklini haça benzetip Hristiyanlığa geçmeyeceklerinin garantisi yoktur.

BEYTÜLHİKME/ASIM GÜLTEKİN

ZARİFOĞLU’NUN İŞARET ETTİĞİ YAZARLAR, KİTAPLAR

Üstad Sezai Karakoç’u da çeşitli vesilelerle zikreder. Sezai Karakoç’un Yunus Emre kitabını yanlış Yunus Emre algılarına karşı Yunus’un karşısında oturmak isteği ile eline aldığını söyler. Kitaba daldıkça yanlış Yunus algılarından da çıplanarak kitabın okunması gerektiğini fark ettiğini anlatır.

BAGOMOYO / HAŞİM AKIN

BENİ KALBİMDEN VURDU

Hak edilmemiş ve en yürekten söylenen bu kadar dua, ancak insanı uçurur. “Amca! Bizi buraya çağıran şey, o sizin yüreğinizin güzelliğidir. Siz gönlünüzü açtınız, bizi davet ettiniz, biz de geldik. Öyle olmasa gelemezdik. Buraları sevemezdik. Buraları bize işaret eden büyüklerimize, bizi buraya gönderenlere ve tüm Türkiye’ye dua istiyoruz senden…” dedik.

KELEBEK İKLİMİ / HALİT YASİR ÖZOĞUL

BU KAPIYI NİÇİN ÇALDIK?

Kapı arkasından gelen o, “Bizim Yûnus mu o?” sorusu yok mu?.. “Bizim…” “Bizim Yûnus mu o?” sorusu. Bu nasıl bir bahtiyârlıktı...

SERZENİŞ / YUNUS EMRE AVŞAR

BİR BAŞKA RAMAZAN

Mescid-i Nebevî’deyiz. Kâmet getiriliyor. İlk namaz başkadır. Hep o tat kalır damakta. İmam, dâvûdî bir ses, yanık bir eda ile gönülleri okşuyor. Ardından teravih, hatimli... Alışık olmayanlar için biraz yoran ve fakat direnen için eşsiz bir ziyafet hatimli teravihler. Hele de Medîne’de.

B-İLGİNİZE / SEVİLAY KÖSEBALAN

AHLAK ESKİR Mİ?

Sadece “nasıl yaşasam” endişesinde olmak, “neden yaşasam” sorusunu unutmaya yönelik beyhude bir çabadır. İnsanoğluna asıl gereken, kendi üzerinde bir gücün varlığını ve yaratıldığını hatırlamaktır. Bütün yollar, bu noktadan sonra anlamlı hale gelecektir.

MİKRO ALEMDEN MAKRO ALEME / MUAZ ERDEM

KAYBOLAN MİRASIMIZ: MUVAKKİTHÂNELER

İslâm dünyaya hızla yayılmaya başladığında fethedilen yerlerin enlem ve boylamlarına göre vakit ve kıble tayini yapabilmek için başlı başına ayrıntılı hesaplamalar yapmak icab ediyordu. Bu yüzden Müslümanlar vakit ve kıble tayini için usturlablar ve hassas güneş saatleri geliştirdi. Ancak ilerleyen yüzyıllarda bu işler “muvakkit” adı verilen özel gökbilimcilere emanet edildi ve hemen hemen her büyük camiye muvakkitlere ait bir “muvakkithâne” inşa edildi.

GEZİ-YORUM / HANDE BERRA

GİZLİ BİLEZİK

Güneş batarken navigasyon nereden sapacağımızı söylüyor. Otelimizin önündeyiz, Elimizle koymuş gibi buluyoruz binayı, tanımadığımız bir köyü, ayak basmadığımız bir lokantayı. İtalya’yı arabayla gezmeyi seviyorum. Yollar yeşil, yollar sakin, tarlalarda gelincikler. Duman rengi zeytin ağaçlarının yaşlı gövdeleri kıvrılarak toprağa saplanmış.

GÖNÜLLÜ Haberler

Türkiye’nin dört bir yanından gelen haberlerin başlıkları şu şekilde:

Genç Gönüllüler’e 41 Kere Maşallah! (Hasan Remzi Eker)

Çanakkale’de Kulübümüz Kuruldu (Bahadır Yüksel)

Niyet Edelim Niyet Okumamaya (Hasan Zan)

Yalova’da Genç Gönüllüler Konuşuldu (Muharrem Mavi)

Kocatepe Gençlik Fuarında Genç Farkı (Abdurrahim Hekimoğlu- Ebra Nur İrdam)

Sabah Namazında Buluşalım mı? (Ali Töke)

İstanbul Gençlik Fuarı’nda GENÇ Rüzgarı (Mevlüt Enes Sarıkaya)

Bursa Şölene Hazır (Büşra Çetin)

Programlara Bekleriz (Büşra Nur Turan)

Tekirdağ'ın Muhabbetinde Sır Var (Hümeyde Şahin)

BİLİŞİM – NET / MUHAMMED MURAT TUTAR

Herkes Kodlama Öğrenmeli!

Bunları Biliyor musunuz?

WhatsApp’ın Masaüstü Uygulaması Yayınlandı

Google’dan Yeni Bir Sosyal Ağ: Spaces

Instagram Baştan Ayağa Yenilendi

1 Dakika, İnternet’e Girmem Lazım!

İnternet Devlerinin Savaşı

Ayın Sitesi: pennystocks.la/internet-in-real-time

FOTOĞRAF / HALİL İBRAHİM KURUCAN

FOTOĞRAF TÜKETİM ÇILGINLIĞI!

Çektiğimiz fotoğrafları paylaşmayalım mı? Tabii ki çekelim ve paylaşalım. Ama hem çekerken hem de paylaşırken ölçülerimiz olsun. Bu ölçülerin neler olduğunu sizlere söylemeye bile gerek duymuyorum. Çünkü hepinizin belli hassasiyetleri olduğunu biliyorum. Ama şu kadarını söyleyebilirim ki, başkalarının özel fotoğraflarını kesinlikle paylaşmayın. Ayrıca çektiğiniz on fotoğraftan belki sadece birini paylaşarak bu gereksiz çılgınlıktan kendinizi bir miktar kurtarabilirsiniz. Çünkü bizim medeniyetimiz ‘söz disiplini’ kadar ‘göz disiplinine’ de önem veriyor unutmayalım

YAZI ATÖLYESİ / METİN KARABAŞOĞLU

Usta yazar Metin Karabaşoğlu, yazar adaylarının gönderdiği yazıları yorumluyor. Birbirinden güzel, taze hikâyeler Karabaşoğlu’nun elinden geçme; tavsiyesini alma imkânı buluyor!

‘Ayın Yazısı’ Olarak Seçtiklerim

‘Ayın Yazısı’ Olarak Seçtiklerim Bu ay, ‘Ayın Yazısı’ olarak seçilenler bakımından ‘Yazı Atölyesi’nde sanırım rekor ayı. Yedi kardeşimiz de bu düzeyde yazı göndermişse, bize sevinmek ve şükretmek düşüyor. Dileriz böyle devam etsin... HUZEYFE SANCAKTAR: Dört dörtlük bir yazı olduğunu söyleyemem, daha da iyisi için daha fazla çalışman lâzım. Ama Asr-ı Saadet’ten bir hatırayı bugüne gayet sakin ve sade dille taşıyabilmen o kadar takdire değer ki... Düşünce örgün gayet düzgün, anlatımın rahat, yavanlığa düşmeden bir sohbet kıvamında derdini anlatabilmişsin. Eh, bir de Mus’ab b. Umeyr’in o güzide hatırası ve örnekliği adına yapıyorsun bütün bunları. Sonuç: ‘Ayın Yazısı’ olarak seçiyorum yazını. Sabırla, gayretle, daha da iyileri için yola devam...

MERVE UYSAL: Gayet rahat bir giriş, o girişten asıl konuya gayet başarılı bir geçiş; sonuçta, yaşanan bütün firaklardan bir feryad üretmeye değil, Bâki-i Hakikî’ye yol bulmaya dair bir açılım. Kurgu, düşünce ve ruh itibarıyla yazını gayet başarılı buldum ve ‘Ayın Yazısı’ olarak seçmesem haksızlık edeceğimi gördüm. Seni de tebrik ediyor, daha da iyileri için yürüyüşünü kesintisiz sürdürmeni bekliyorum...

ARZU CİRİT: ‘Güneş’ ve ‘yanmak’ ekseninde örülen, mesajını ve akışını gayet başarılı bulduğum bir yazı göndermişsin. Kelimeleri, farklı anlamlara işaret eder şekilde başarıyla kullanman da ümit verici. Yazıya girişin, oradan iki imge ile alıp konuyu asıl mecraına getirişin gayet başarılı. ‘Ayın Yazısı’ olarak seçilmeyi hak ediyor bence... Ama elbette daha yürümen gereken uzun bir yol var. Sabırla devam...

RABİA ÇAKMAK: ‘Pişmaniye’ imgesi üzerinden, pişmanlığa dair dikkate değer bir yazı kaleme almışsın. İmge ile bu ruh hali arasında kurduğun ilişki dikkate değer. Yazıyı tevekkül ve ümitle bitirmeni de ayrıca takdire değer buldum. Elbette daha da iyisi olabilirdi, ama bu haliyle de ‘Ayın Yazısı’ olarak seçtiklerim arasında yer almayı hak ediyor. Sabırla devam...

İLKNUR KILIÇ: Zaferle değil, seferle yükümlüyüz mesajını dengeli bir dille veren; ‘hedef’e hırslanıp yoldan şaşmaya karşı uyaran, hem de bunu gayet dengeli bir dille başaran bir yazı kaleme almışsın. ‘Ayın Yazısı’ olmayı hak eder bir kıvamda buldum yazını. Tebrik ediyor, gayretle ve sabırla devam diyorum...

BÜŞRA KURUCAN: Sen de ‘Ayın Yazısı’ olmayı hak eden bir yazı göndermişsin kardeşliğe dair. Başta biraz bol tanımlı, soğuk bir ‘makale’ tadı bıraksa da, cümleler ilerledikçe yazı açılıyor, kıvam buluyor, sonuna doğru epeyce güzelleşiyor. Diğer yazın ise, genç ölümüne dair bir hatıra üzerinden, ziyadesiyle dokunaklı, ama aynı zamanda öğretici. Allah rahmet eylesin ona ve genç yaşta vefat etmiş bütün kardeşlerimize...

AYŞEGÜL ÖZTOPRAK: Ramazan’a dair, bazı cümlelere soru işaretiyle yaklaşsan da, uyarıcı, uyandırıcı, sıcak bir yazı kaleme almışsın. İçtenlikle ve coşkuyla hem de. Ramazan’a girerken, ‘Ayın Yazısı’ olmayı hak ediyor bence... Sabırla devam...

VURGU / BÜLENT ŞİRİN

TÜRK FUTBOLUNDA KOMŞULUK-KARDEŞLİK(!) HUKUKU

Futbolumuzdaki ahlak sorunu eğitimle düzelir. Mesela son yıllarda şekerin zararlı olduğu o kadar yoğun bir çabayla zihin dünyamıza kazındı ki, bizim iş hanının çaycısı yüzde 80 oranında şekersiz çay sattığını söylüyor şimdi. Bu insanların çoğunun birkaç yıl önce çaylarına bir ya da iki şeker attığını biliyor olmak için hepsini tanıyor olmaya bile gerek yok.

ÖDÜLLÜ TEST/ AYŞE YAZICILAR

10 SORUDA Peyami Safa

23 Haziran’a kadar tüm sorulara doğru cevap veren 1 kişiye, Sezai Karakoç’un 7 kitabını hediye ediyoruz. [test@gencdergisi.com]

Geçen Sayının Talihlisi: Furkan Gürdal

HAZİRAN AYI RÖPORTAJLARI

Abdullah Sert: “Oruçtaki Açlık İnsanı Besler” Konuşan: Süleyman Ragıp Yazıcılar

Erol Erdoğan: “Gençlerin Fıtratına Güvenelim” Konuşan: Salih Yüztgenç

Mustafa Sami Mencet:  “Mizah Kimin Elindeyse Gençliği O Yönlendiriyor” Konuşan: Salih Yüztgenç

Dinar Valeev: “100 BİN KİŞİNİN DİLİNDEN HZ. MUHAMMED (S.A.V.)”Konuşan: Hatice Sarı

İslam ve İhsan

PAYLAŞ:                

YORUMLAR

İlk yorumu yapan siz olun!

Yorum Ekle

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.