Hayırda Hep En Önde
Ashab-ı kiram, Allah yolunda hayırda yarışmanın güzel örneklerini vermiştir.
Rasûlullah Efendimiz (s.a.v), Hz. Ebû Bekir’le Ömer’in arasında Abdullah ibn-i Mes’ûd (r.a)’ın yanına gelmişlerdi. Abdullah (r.a) namaz kılıyordu. Nisâ Sûresi’ni okumaya başladı. Muttasılan hepsini okudu. Nebiyy-i Ekrem Efendimiz (s.a.v):
“–Kim Kur’ân’ı, nâzil olduğu gibi tazecik okumak isterse, İbn-i Ümmi Abd’in kırâatıyla okusun!” buyurdular.
Sonra Abdullah (r.a) biraz ilerleyip duâ etmeye başladı. Rasûlullah (s.a.v) Efendimiz de üç defa:
“–İste! Ne istersen sana verilecek!” buyurdular.
SAHÂBÎNİN ALLAH’TAN DİLEDİĞİ ÜÇ ŞEY
Abdullah’ın istediği şeyler arasında şu cümleler de vardı:
اَللّٰهُمَّ إِنِّي أَسْأَلُكَ إِيمَانًا لَا يَرْتَدُّ وَنَعِيمًا لَا يَنْفَدُ وَمُرَافَقَةَ نَبِيِّكَ مُحَمَّدٍ r فِي أَعْلَى جَنَّةِ الْخُلْدِ
“Allah’ım, senden zayıflayıp yok olmayan bir iman, tükenmeyen bir nimet ve Huld cennetinin en yüksek mertebesinde Nebiyy-i Ekrem’in Hz. Muhammed Mustafâ (s.a.v) Efendimiz’le birlikte olmayı istiyorum!”
Ömer (r.a) hemen Abdullah’ın yanına varıp onu müjdelemek istedi ancak Hz. Ebû Bekir’in kendisini geçtiğini gördü. Ona:
“–Bunu da mı yaptın! Zâten sen hayırda hep en önde koştun!” dedi. (Ahmed, I, 445; Hâkim, III, 358/5386)