Hazret-i Ebû Bekir'in Babası Nasıl Müslüman Oldu?
Hazret-i Ebû Bekir -radıyallahu anh-’ın şu hâli, benzeri bulunmayan bir muhabbet ve incelik eseridir...
Ebû Bekir -radıyallahu anh-, Mekke Fethi’nde, gözleri görmeyen ihtiyar babasını müslüman olmak üzere Allah Rasûlü’nün huzûruna getirmişti. Rasûl-i Ekrem -sallâllahu aleyhi ve sellem- Efendimiz onları görünce:
“–Yâ Ebâ Bekir! İhtiyar babanı niye buraya kadar getirip ona zahmet verdin? Biz onun yanına gidebilirdik.” dedi.
Hazret-i Ebû Bekir -radıyallahu anh- ise:
“–Allâh’ın ona sevap vermesini istediğim için onu huzûrunuza getirdim.” dedi.
EBÛ BEKİR EFENDİMİZ'İN ANSIZIN AĞLAMASI
Hazret-i Ebû Bekir’in babası Ebû Kuhâfe -radıyallahu anh-, bey’at etmek üzere elini Fahr-i Kâinât Efendimiz’in mübârek eline uzatınca, Peygamber âşığı Ebû Bekir -radıyallahu anh- kendini tutamayıp ağlamaya başladı. Rasûlullah -sallâllahu aleyhi ve sellem-, Hazret-i Ebû Bekir’e hayretle, niçin ağladığını sordu. Ebû Bekir -radıyallahu anh- gözyaşları içinde şöyle dedi:
“–Yâ Rasûlâllah! Sana bey’at etmek üzere uzanan şu el, benim babamın eli değil de, Sen’in amcan Ebû Tâlib’in eli olsaydı da, bu vesîleyle Allah Teâlâ benim yerime Sen’i sevindirseydi, kim bilir ne büyük bir sevince nâil olurdum. Çünkü Sen, onu çok seviyor ve îmân etmesini çok istiyordun…” (Heysemî, VI, 174; İbn-i Sa‘d, V, 451)