Helâkten Korunmak İçin Peygamberimizin İlk Tavsiyesi

Peygamberimiz (s.a.v) ümmetinin helâke düşmemesi için saydığı tavsiyeler arasında «haşyet» lk sıradaydı. Haşyetin önemi ve faydaları nelerdir?

Rasûlullah -sallâllâhu aleyhi ve sellem- Efendimiz, ümmetinin de Allah korkusu ve haşyetten nasibdâr olması için şöyle buyurmuşlardır:

“Allah katında iki damla ve iki izden daha sevimli bir şey yoktur:

İki damla;

  • Haşyetullah sebebiyle akan gözyaşı ile
  • Allah yolunda dökülen kan damlasıdır.

İki iz de;

  • Allah yolunda (cihâd ederken) bırakılan iz ile
  • Allâh’ın farzlarından birini edâ esnasında bırakılan izdir.” (Tirmizî, Fedâilü’l-Cihâd, 26/1669)

Efendimiz -sallâllâhu aleyhi ve sellem-’in haşyetinin bir sebebi de ümmetine olan şefkatiydi. Ümmetinin sıkıntıya düşmesi O’na çok ağır gelirdi.

Hazret-i Âişe -radıyallâhu anhâ-’nın naklettiğine göre; havanın aşırı rüzgârlı olduğu anlarda veya gökyüzünde siyah bir bulut görüldüğünde, Peygamber Efendimiz -sallâllâhu aleyhi ve sellem-’in yüzünün rengi değişir, bazen o buluta karşı durur bakar, bazen geri döner, eve girer çıkardı. Yağmur yağdığında ise sevinirdi.

Bu davranışlarının sebebi sorulduğunda, Âd Kavmi’ne gelen azâbın kendi ümmetinin başına gelmesinden endişe ettiğini söylerdi. (Müslim, İstiskā, 14-16)

Ümmetinin helâke düşmemesi için saydığı tavsiyeler arasında «haşyet» yine ilk sıradaydı. Hadîs-i şerifte buyurulur:

 “Üç şey vardır ki münciyâttandır, insanı kurtarır:

–Gizli ve açıkta Allah’tan haşyet duymak, yani korkmak,

–Rızâ ve gazap hâlinde adâleti sağlamak,

–Fakirlik ve zenginlik ânında iktisatlı (muvâzeneli) olmak.

Şu üç şey de mühlikâttan, helâk edici şeylerdendir:

–Kendisine tâbî olunan hevâ,

Cimrilik ve

Kişinin kendisini beğenmesi.” (Münâvî, III, 404/3471)

Kaynak: Osman Nuri Topbaş, Yüzakı Dergisi, Yıl: 2024 Ay: Temmuz, Sayı: 233

İslam ve İhsan

PEYGAMBERİMİZİN GÖNLÜNDEKİ ALLAH KORKUSU

Peygamberimizin Gönlündeki Allah Korkusu

ALLAH KORKUSUNUN FAYDALARI NELERDİR?

Allah Korkusunun Faydaları Nelerdir?

ALLAH KORKUSU İLE İLGİLİ AYETLER

Allah Korkusu ile İlgili Ayetler

ALLAH KORKUSU İLE İLGİLİ AYETLER

Allah Korkusu ile İlgili Ayetler

“ALLAH KORKUSUYLA GÖZYAŞI DÖKEN KİŞİ” HADİSİ

“Allah Korkusuyla Gözyaşı Döken Kişi” Hadisi

ALLAH KORKUSUYLA AKITILAN GÖZYAŞI DAMLASI VE ALLAH YOLUNDA DÖKÜLEN KAN DAMLASI İLE İLGİLİ HADİS

Allah Korkusuyla Akıtılan Gözyaşı Damlası ve Allah Yolunda Dökülen Kan Damlası İle İlgili Hadis

ALLAH'TAN NEDEN KORKMALIYIZ?

Allah'tan Neden Korkmalıyız?

PAYLAŞ:                

YORUMLAR

İlk yorumu yapan siz olun!

Yorum Ekle

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.