Hendek Savaşı İle İlgili Ayetler
Müslümanların son savunma savaşı olan Hendek savaşı ile ilgili ayet-i kelimeler...
Hendek Savaşı’nda Peygamber -sallâllâhu aleyhi ve sellem- Efendimiz’in komutasında, Ashab-ı Kiram büyük kahramanlıklar göstermiştir.
Hendek Savaşı’nda Büyük-küçük herkes savaşta vazîfe alıyor, Rasûlullâh -sallâllâhu aleyhi ve sellem- hendeğin dar yerinde bizzat nöbet tutuyordu.
Derin hendekleri, ancak birkaç müşrik geçebilmişti. Bunlardan biri olan Amr bin Abd, bütün Arabistan’ın en meşhur pehlivanlarındandı. Karşısına Hazret-i Ali -radıyallâhu anh- çıktı ve Allâh’ın izniyle onu öldürdü. Diğerlerinin âkibeti de aynı oldu.
HENDEK SAVAŞI İLE İLGİLİ AYETLER
Savaş uzayıp gidiyordu. Mü’minler öyle zor bir durumda kaldılar ki ilâhî yardım ne zaman gelecek diye beklemeye başladılar. Bu hâli Allâh Teâlâ, âyet-i kerîmelerde şöyle tasvîr buyurur:
“Onlar hem yukarınızdan hem aşağı tarafınızdan (vâdinin üstünden ve alt yanından) üzerinize yürüdükleri zaman; gözler yıldığı, yürekler ağza geldiği ve siz Allâh hakkında türlü türlü zanlara düştüğünüz zaman; işte orada îman sâhipleri imtihandan geçirilmiş ve şiddetli bir sarsıntıya uğratılmışlardır.
O zaman münâfıklar ile kalplerinde hastalık bulunanlar; «−Meğer Allâh ve Rasûlü bize sâdece kuru vaatlerde bulunmuşlar!» diyorlardı. Onlardan bir grup da demişti ki: «−Ey Yesribliler (Medîneliler)! Artık sizin için durmanın sırası değil, haydi dönün!» İçlerinden bir kısmı ise; «−Gerçekten evlerimiz emniyette değil!» diyerek Peygamber’den izin istiyordu. Oysa evleri tehlikede değildi, sâdece kaçmayı arzuluyorlardı. Şâyet fitne çıkarmaları (dinden dönmeleri) istenseydi, bunu hemen yaparlardı. And olsun ki, daha önce onlar, sırt çevirip kaçmayacaklarına dâir Allâh’a söz vermişlerdi. Allâh’a verilen söz, mes’ûliyeti gerektirir! (Rasûlüm!) De ki: «−Eğer ölümden veya öldürülmekten kaçıyorsanız, kaçmanın size aslâ faydası olmaz!..»” (el-Ahzâb, 10-16)
“Mü’minler ise düşman birliklerini gördüklerinde; «−İşte Allâh ve Rasûlü’nün bize va’dettiği! Allâh ve Rasûlü doğru söylemiştir!» dediler. Bu (orduların gelişi), onların ancak îmanlarını ve Allâh’a bağlılıklarını artırdı.” (el-Ahzâb, 22)
Dipnotlar:
[1] Vâkıdî, II, 463-464. [2] Tirmizî, Siyer, 29/1582; Ahmed, III, 350. [3] Buhârî, Meğâzî, 30.
Kaynak: Osman Nuri Topbaş, Hz. Muhammed Mustafa 2, Erkam Yayınları