Her Gördüğünde Gülümseyen Peygamber
Allahüteala her bir Müslümanı yaratılan her şeye şefkat, merhamet ve tebessümle yaklaşabilen, ince ruhlu, kâmil mü’minlerden olması gerektiğini, İslâm’ın güler yüzünü eksik etmeden her gün yerine getiren Peygamber Efendimiz'in (sellallahü aleyhi ve sellem) hayatı ile bize gösteriyor.
Cenâb-ı Hak buyuruyor:
“Eğer Rabbinden umduğun (beklemek durumunda olduğun) bir rahmet için onların yüzlerine bakamıyorsan, hiç olmazsa kendilerine gönül alıcı bir söz söyle.” (İsra, 28)
Allah Rasûlü (sav) Efendimiz de âlemleri aydınlatan nur çehresiyle insanların yanından yavaşça ve tebessüm ederek geçerdi. Ashâbının gönüllerini hoş etmek için onların sözlerini dikkatle dinlerdi. Onlara inci dişleri görülecek şekilde gülümserdi. Ashâb-ı kirâm da kendisine uyarak sohbetinde yalnız tebessüm ile iktifâ ederdi.
Cerîr bin Abdullah (ra) şöyle anlatır:
“Fahr-i Kâinât Efendimiz, Müslüman olduğum günden beri beni huzûruna girmekten alıkoymaz ve her gördüğünde gülümserdi.” (Buhârî, Edeb, 68)
Abdullah bin Hâris (ra) ise:
“Allah Rasûlü’nden daha çok tebessüm eden bir kimse görmedim.” demiştir.
Kaynak: Tirmizî, Menâkıb, 10 / İslamveihsan.com