Her Gün Ölüp Dirilen Allah Dostu
Bir insan nasıl her gün hem ölüp hem dirilebilir? Bu mümkün müdür? İbretlik kıssası ile her gün ölüp dirilen Allah dostu Rebî bin Haysem'in bize verdiği ders...
Hak dostu Rebî bin Haysem’in şu hâli, zamanın kıymetini takdir etme hususunda ne kadar ibretli bir misâldir:
Rebî bin Haysem -rahmetullâhi aleyh-, bahçesine bir mezar kazmıştı. Kalbinin katılaştığını hissettiği zamanlarda bu kabre girer, bir müddet orada kalırdı. Bir gün mutlakâ dünyaya vedâ edeceğini ve mezarda bir istiğfar ve sadakaya muhtaç vaziyette kalacağını tefekkür eder, âhiretteki hesabı düşünerek derin bir muhâsebe iklimine girerdi. Daha sonra;
“Nihâyet onlardan birine ölüm gelip çattığında: «Rabbim! Beni geri gönder; tâ ki boşa geçirdiğim dünyada sâlih ameller işleyeyim.» der…” (el-Mü’minûn, 99-100) âyetlerini okurdu.
Rebî Hazretleri mezardan çıkınca da kendi kendine:
“–Ey Rebî! Bak, bugün geri çevrildin. Bu talebinin kabûl edilmeyeceği, dünyaya geri gönderilmeyeceğin bir vakit de gelecektir. Şimdiden tedbirini al ve sâlih amellerini, Allah yolundaki gayretlerini ve âhiret hazırlıklarını artır.” derdi.
İmâm Gazâlî Hazretleri’nin şu îkazları da çok ibretlidir:
“Oğul! Farzet ki bugün öldün. Hayatında geçirdiğin gaflet anlarına ne kadar üzüleceksin. Âh, keşke diyeceksin. Lâkin heyhât! (Geri dönüş, artık söz konusu değildir!)”
Kaynak: Osman Nuri Topbaş, Altınoluk Dergisi, 2018 – Nisan, Sayı: 386, Sayfa: 032