Her Hizmet İnsanına Ölçü Olacak Kıymet

Hizmet

Ci­han sul­tan­lı­ğı­nı mâ­ne­vî âlem­de­ki sul­tan­lık­la mez­ce­de­bil­miş âbi­de şah­si­yet­ler­den bi­ri olan Kâ­nû­nî Sul­tan Sü­ley­man’ın, mu­vaf­fa­kı­yet­ler kar­şı­sın­da­ki şu tav­rı, her hiz­met in­sa­nı­na öl­çü ola­cak kıy­met­te­dir.

Bar­ba­ros Hay­red­din Pa­şa, And­rea Dor­ya’yı Pre­ve­ze’de pe­ri­şan etmişti. And­rea Dor­ya, do­nan­ma­sı­nı bı­ra­kıp kaç­mak sû­re­tiy­le ca­nı­nı zor kur­ta­rdı. Hayreddin Paşa, di­rek­le­ri ya­tı­rıl­mış düş­man ka­dır­ga­la­rı­nı ve için­de on bin­ler­ce esi­ri önü­ne ka­ta­rak Sa­ray­bur­nu’ndan Ha­liç’e gir­iyordu. De­ni­zin üs­tü, iç­le­ri esir do­lu düş­man ka­dır­ga­la­rıy­la do­luy­du.

Kâ­nû­nî, ve­zir­ler ve pa­şa­lar bu muh­te­şem man­za­ra­yı, Sa­ray­bur­nu’nda bir sâhil sa­ra­yı­nın önün­den sey­ret­mek­tey­di­ler. Pa­şa­lar­dan bi­ri he­ye­can­la:

“–Sul­ta­nım, dün­ya böy­le bir man­za­ra­yı aca­bâ kaç ke­re sey­ret­ti? Siz­ler ne ka­dar fah­ret­se­niz (övün­se­niz) az­dır!” dedi.

Ulu Ha­kan Kâ­nû­nî ise şu ce­va­bı ve­rdi:

“–Pa­şa! Bi­ze; fah­ret­mek mi, yok­sa bu mu­zaf­fe­ri­yet­le­ri bah­şe­den Yü­ce Rabbimi­ze hamd ile şük­ret­mek mi dü­şer?!.”

İş­te bir hiz­met in­sa­nı da, bu ede­be ri­âyet eder­se ben­li­ğin­den sıy­rı­lır, Al­lâh’a kar­şı te­vâ­zû ve mah­vi­ye­ti ar­tar. Hiz­met­ler­de ayak­la­rın kay­dı­ğı en önem­li nok­ta olan şı­ma­rık­lık ve enâ­ni­yet il­le­tin­den kur­tu­lur.

Âlem­le­re rah­met ola­rak gön­de­ri­len ve kâ­inâ­tın yü­zü­su­yu hür­me­ti­ne ya­ra­tıl­dı­ğı Fahr-i Kâ­inât Efen­di­miz -sallâllâhu aleyhi ve sellem-, sahip ol­du­ğu bü­tün ul­vî has­let ve fa­zî­let­le­re rağ­men dâ­imâ لَا فَخْرَ : Övün­mek yok, övünmek için söylemiyorum” bu­yu­ra­rak te­vâ­zû ve mah­vi­yet hâ­li­ni mu­hâ­fa­za et­miş­ler­dir:

“Ben Rasûl­lerin ku­man­da­nı­yım, lâ­kin övün­mek yok! Ben pey­gam­ber­le­rin so­nun­cu­su­yum, an­cak övün­mek yok! İlk şe­fa­at ede­cek ve şe­fa­ati ilk ola­rak ka­bul edi­le­cek olan da be­nim, an­cak (bun­la­rı as­lâ) övün­mek için söy­le­mi­yo­rum…

Kı­yâ­met gü­nü, yer ya­rı­lıp açıl­dı­ğın­da ilk de­fa (di­ril­ti­le­cek olan) be­nim, an­cak övün­mek için söy­le­mi­yo­rum. Hamd san­ca­ğı ba­na ve­ri­le­cek, an­cak bu­nun­la da övün­mü­yo­rum! Ben kı­yâ­met gü­nün­de in­san­la­rın efen­di­si­yim, an­cak övün­mek yok! Kı­yâ­met gü­nü cen­ne­te ilk gi­re­cek be­nim, an­cak bu­nu da övünç ve­sî­le­si yap­mı­yo­rum.” (Dâ­ri­mî, Mu­kad­di­me, 8)

Kaynak: Osman Nuri Topbaş, Hizmet, Erkam Yayınları