Herkes Haddini Bilsin

Genç Dergi bu ay "Herkes Haddini Bilsin" kapağıyla çıktı.

Genç’in tanıtım yazısını sizler için alıntıladık:

Bu ay kapağımıza “Herkes Haddini Bilsin” başlığını taşıdık. Büyükler “İslam’ın şartı altıdır; altıncısı haddini bilmektir” diye boşuna dememişler. Haddini bilmek insanlığımızın sınırları içerisinde, insan kalmayı başarmak demek. Bize biçilen hat ve hududu muhafaza ettiğimiz takdirde sadece kendimize en büyük iyiliği yapmakla kalmayacak, varoluş sırrına da nüfuz etmiş olacağız. Ama insan olmak nisyan ile malul olmak yani bize çizilen sınırları aşmayı itiyat haline getirmektir. İşte tam da bu yüzden muhtemelen Asr Suresi’nde hüsranda olduğumuz ifade edilmiş. Yine aynı surede bu hüsrandan kurtuluşun iman etmek, salih amel işlemek ve birbirimize hakkı ve sabrı tavsiye etmek olarak gösterildiğini biliyoruz. Bunu kısaca haddini bilmek ve bildirmek diye ifade edebilir miydik? Yine buradan yola çıkarak hakkı ve sabrı tavsiye etmenin aslında hadlerimizi hatırlamak ve hatırlatmak olduğunu söyleyebilir miydik? İşte biz bu sayımızda bunu denemeye çalıştık ve herkes haddini bilsin diye sınırlarımızın neler olduğunu soruşturduk.

Editörümüz Süleyman Ragıp Yazıcılar, Editörden yazısında “Haddimizi Aştıysak Affola” başlığı ile sesleniyor. Taha Kılınç ise “Haddini Bilmek İmandandır” başlığıyla yazdı. Mehmet Lütfi Arslan “Yanışın Ruhuna Fer Olsun Nefsine Değil” başlığı ile Burhan ile Genç’in hikayesini yazdı. Nabi Avcı, Sedat Anar, Halime Demireşik gibi kıymetli isimlerle yaptığımız söyleşiler de Ocak sayımızda sizleri bekliyor.

EDİTÖRDEN / SÜLEYMAN RAGIP YAZICILAR

HADDİMİZİ AŞTIYSAK AFFOLA

Bu ay, had meselesini geniş bir şekilde ele almaya niyet ettik, özel bir dosya hazırladık. Çünkü birçok alanda sorumluluklarımızı önemse- miyor ve haddi aşıyoruz, sınırları çiğniyoruz, hassas ölçülere, inceliklere dikkat etmiyoruz. Kırgınlıklar arttıysa, kötülükler çoğaldıysa, nezaketsizlikler daha da belirgin hâle geldiyse, insanlık ailesi olarak bizi ilahi bağlamdan koparan karanlık bir zeminde haddimizi aşıyoruz demektir. Diğer yandan, birbirimize olan güvenimiz, hayata dair umudumuz, tüm varlığa karşı şefkatimiz azalıyorsa, karşılıksız sevgimiz, engin merhametimiz ve hesapsız iyilik duygumuz seviye kaybediyorsa, yine başka açılardan bir had problemi, sınır karmaşası için- deyiz demektir, tüm bu olan bitenler sorumluluklarımızı bilmediğimizin ve haddimizi aştığımızın göstergesidir. GENÇ olarak yeni yıla “lütfen he- pimiz haddimizi bilelim” çağrısıyla başlamak istedik. Kapaktaki “herkes haddini bilsin” ifadesiyle başta kendimize bir “had” hatırlatma çağrısı yaptığımızdan emin olabilirsiniz. Diğer yandan, “Siz kim oluyorsu- nuz da haddimizi hatırlatıyorsunuz?” diye içinden geçirenler varsa, onları da sabırla ve saygıyla dosyamıza bekleriz, bizim anladığımız manada had nedir, ne değildir, buyrun birlikte okuyalım.

NELER OLUYOR HAYATTA / SALİH YÜZGENÇ

Haber Başlıkları Şöyle:

- Güzel Haberlerle Dünya Güzelleşsin

- Z Kuşağı Bizi Yönetmeye Geliyor, Hazır mısınız?

- 300 Bine Yakın Suriyeli Sınır Dışı Harekatlarımızın Ardından Evine Döndü

- Doğu Türkistan`da Çin İşkencesi Devam Ediyor!

DOSYA / SALİH YÜZGENÇ

HERKES HADDİNİ BİLSİN

GENÇ Dergisi’nin kapak konuları sadece gençlere değil; aslında tüm yaş kitlelerine, insanlığa seslendi yıllardır. Genellikle gençler üzerinden meramımızı anlatırken; bazen de büyüklere seslendik, derdimizi anlattık. Bu ay da yine gençlere seslendiğimiz ama esasında tüm yaş basamaklarını ilgilendiren; içerisinde direkt kulluk şuuru olan bir mana olan “Haddini bilmek” meselesini masaya yatırıyoruz. Bunu, hem usta hocalarımızın bilimsel kaynaklarla olan açıklamalarıyla hem de “Haddini bilmek için 50 teklif” diyerek gençlere slogan olacak etiketlerle yapıyoruz. Büyük büyüklüğünü, küçük de küçüklüğünü bilse, esasında hadsizlik de olmamış olur ama bu nevi problemler maalesef hâlen mevcut... Haddini bilmek gibi haddini bildirmenin de bir edebi olduğunu, meselenin birkaç bağlamda vurgulanması gerek- tiğini belirttiğimiz dosyamız, umarız ki tüm GENÇ dosyaları gibi sadra şifa, derde deva olur.

BİR BAŞKA AÇIDAN / TAHA KILINÇ

HADDİNİ BİLMEK İMANDANDIR

Vakte riayetten ve karşımızdakinin vaktine hürmetten başlayarak, hadleri yeniden hatırlamanın ve haddini bilmeyi bir iman meselesi olarak zihinlere oturtmanın sırası şimdi... Hep beraber ve omuz omuza.

BURHAN İLE GENÇ / M. LÜTFİ ARSLAN

YANIŞIN RUHUNA FER OLSUN NEFSİNE DEĞİL

İçi kor gibi, yanarak yaşayan insanlar vardır. Bunların nazarı yalım, teması hararet, sözü alevdir. Dokunduklarını kendileri gibi yaparlar. Bu, onlara verilmiş bir hediyedir. Kıvılcım isteyene kıvılcım, hararet isteyene hararet, alev isteyene alev vermekte üstlerine yoktur. Yeter ki doğru zamanda, doğru yerde ve doğru maksatla görülsünler.

MODERN ZAMAN SENDROMLARI / AYŞE YAZICILAR

TÜKENMİŞLİK SENDROMU

Kronik yorgunluk, bitkinlik, baş ağrıları, kas spazmları, eklem sızlamaları, devamlı uyku hali, agresif tavırlar, aşırı hassasiyet, kırılganlık, gerekli gereksiz her şeye ağlama isteği, karamsarlık, tatminsizlik, geleceğe dair ümitsizlik, daralma, sıkılma, bunalma, yalnız kalma arzusu, öfke nöbetleri, alınganlık, sinir patlamaları, uyku olmasa dahi yataktan çıkmak istememe...

KAFALARDAKİ SORULAR / SONER DUMAN

ALLAH’IN İBADETE İHTİYACI YOKSA NEDEN BİZDEN İBADET ETMEMİZİ İSTİYOR?

Allah, Kur’an’da “ben, cinleri ve insanları bana kulluk / ibadet etsinler diye yarattım” (Zâriyat, 56) buyuruyor. Rabbimiz hiçbir kimseye ve hiçbir şeye muhtaç değildir, her şey O’na muhtaçtır. Hiçbir şeye muhtaç olmayan Allah’ın, kendisine kulluk etmemi- zi ve kulluğumuzu namaz oruç gibi bedenî ibadetlerle, zekât, fitre ve kurban gibi mâlî ibadetlerle yahut hac ve umre gibi hem beden hem de malla yapılan ibadetlerle göstermemizi emret- mesinin sebebi nedir?

VURGU / EMRE TOPOĞLU

İNCİTME, İZİ KALIR!

Bugün eski fotoğraflar geçti elime... Bakarken özlemeyi bile özlediğimi fark ettim, duygu fakirliğimin tam ortasında... Hakikaten insan geçmişi ne kadar da özlüyor değil mi? Aslında herkesin bir geçmiş özlemi olmasının makul sayılabilecek gerekçeleri tükenmez, biliyorum. Ancak daha farklı, daha özel bir anlamı; sebebi olmalı diye geçti içimden. Biliyorum ki tüm öz- lemler, en geriye, en başa, ilk başladığımız yere ait...

MANEVİ KİŞİLİĞİN İNŞASI/ ADEM ERGÜL

KAYBETTİREN DEĞİL KAZANDIRAN ACELECİLİK

Büyük hedeflere küçük küçük adımlarla varılır. Fakat bu adımlar, hemen başlamalıdır. Geciken her bir adım, zamanla hedefe ulaşmayı zorlaştıran bir engele dönüşür. Bir diğer hakikat de güzel niyetler, erteleme virüsü sayesinde sönükleşecek ve kişiyi harekete geçirmeye yetmeyecektir. Evet, acele etmek şeytandan ise de hayırlı işlerde acele etmemek birçok fırsatların kaçmasına sebep olacaktır. Öyleyse Musa -aleyhisselam- misâli “Senin rızanı alayım diye acele ediyorum” diyebileceğimiz koşuşturmalarımız daima var olmalıdır.

GENÇLERLE 12 SORU 12 CEVAP/ OSMAN NURİ TOPBAŞ

SÜNNET, KUR'AN'IN HAYATA TATBİKİDİR

Günümüzde bazı çevrelerde İslâm’ı anlayıp yaşamak için sadece Kur’ân’ın yeterli olduğu, dolayısıyla “Kur’ân bize yeter.” ifadelerinin etkili olduğu görülüyor. Hadîsin ve Sünnet’in önemi hakkında neler söylemek istersiniz?

KELEBEK İKLİMİ / HALİT YASİR ÖZOĞUL

BİR GÜZELLİK VE GÜVENLİK KAYNAĞI İSLAM

Asıl Yenilgi Vazgeçmekti Bir vakit, Anadolu’da, sevdiğim bir ağabeyim ile yolculuk yapıyorduk. Döndük dolaştık, onun yaşadığı şehre geldik. “Akraban da olsa bu vakitte kimseyi arama, bizde kalırız” deyip beni ikna etti.

BİR OKUMA ÇABASI / AYŞEGÜL ÖZTOPRAK

ADAMIN OLMADIĞI YERDE ADAM

Yeni üniversiteye başlayan bir arkadaş şöyle bir mesaj atmış: “Bazen günahlarımdan çok korkuyorum. Kendimi yapmacık hissediyorum. Münafık gibi. Korkuyorum bu durumdan.”

KIZIL ELMA / GÖKHAN GÖKÇEK

AVRUPA`NIN İLK DÜZENLİ ORDUSU YENİÇERİLER

Avrupa’nın korkulu rüyası haline gelecek olan Yeniçeriler, Osmanlı merkezi sisteminin de temelini oluştururlar. Onlar, doğrudan hükümdara bağlıdırlar. Osmanlı Sultanları da Yeniçeri ordusunun doğal ve birinci neferi olarak kabul edilirler. İlk kılıçlarını burada kuşanır, ilk talimlerini Yeniçeriler ile yaparlar.

ALEMİN RENKLERİ / ABDULLAH KİBRİTÇİ

AFGANİSTAN NOTLARI

Hava kararmadan bölgeden ayrılmamız lazımdı. Buralarda akşamları yol çok güvenli değildi. Vedalaşıp köyden ayrıldık. Artık ateşim yükselmeye başlamış, vücudum halsizleşmişti. Şehre ulaşıp kaldığımız misafirhaneye vardığımızda titriyordum.

TEN KAFESİ / YUNUS EMRE TOZAL

HAFIZ YETİŞTİREN DEDE

Yunus ikram dağıtmaya başladığında yanında üç büyük kutu vardı. Durmuş dedesi yine sürpriz yapmıştı anlaşılan. Geldiğinden beri tüm kursu Probis’e alıştıran Yunus, Halley ve ÇokoPrens’le beraber Probis de ikram ediyordu. Gözler Durmuş Amcadaydı. Bir köşede sessizce ağlayarak öğrencileri izliyor, dudakları her zamanki gibi kıpırdıyordu.

YAĞMUR VAKTİ / KADİR BEKAR

BİLGİNİN DAYANILMAZ KEDERİ

Günlük küçük hesaplaşmalardan ve tartışmalardan sıyrılıp, gerçek bilginin arayıcısı olmak ve bu kederi omuzlamak cesur yüreklerin yapabileceği bir iştir.

MİKRO ÂLEMDEN MAKRO ÂLEME / MUAZ ERDEM

DÜNYA UZAY SAVAŞININ EŞİĞİNDE!...

Türkiye’nin uzay alanında elini kuvvetlendirecek olan Türkiye Uzay Ajansı, uzay alanında çalışma yapan kurumların koordinasyonunu sağlayacak. Bu sayede uzay çalışması alanında daha hızlı ilerlemeler kaydedilecek. Türkiye’nin uzaya hakim olması önemli. Çünkü daha önceki yazılarımızda ifade ettiğimiz gibi uzaya hükmeden, dünyaya hükmeder.

GEZİ YORUM / HANDE BERRA

DUVARA KAZINAN ELLER

Otele girerken yine gül yaprakları döktüler başımdan aşağı, meyve suyu ikram etti pala bıyıklı kapı ağası. Kızlar dans ediyordu yüksek tavanlı girişte. Çıplak ayaklar mermer zemine vurdukça halhallar şıngırdadı. Kınalı eller kıvrıldı, dolandı, açılıp içine çekti izleyenleri. Gözü kömür karası genç kız döndü döndü ve yanık avuçlarını gökyüzüne kaldırıp kendini yere attığında davullar sustu.

FOTO HİKÂYE / MERVE ÖZKAN

SEVECEK-MİŞ GİBİSİN

Deli Yürek 45. bölümde Kuşçu ve Miroğlu sevmek bahsinden konuşurlar. “Ne demiş Goca Yûnus: “Çıktım erik dalına, onda yedim üzümü.” Bak bak bak hele, erik dalında üzümün ne işi var? Sahi Yusuf’um, erik dalında üzümün ne işi var?

-Herhalde asmadan söz etmiyor.

-Yok, gabaktan söz etceedi.

-E söyle, ne işi var erik dalında üzümün?

BİRAZ KÜLTÜR, BİRAZ SANAT / YUSUF TEMİZCAN

- 2018 Karnemiz Nasıl?

- Kültür Sanat Ödülleri Emin Ellerde

- Notlar

- Kitaplık

- Kısa Kısa

BİLİŞİM-NET / MUHAMMED MURAT TUTAR

ADİL KULLANIM KOTASI`NA ELVEDA SINIRSIZ İNTERNET ÇAĞI BAŞLIYOR

2019 yılı Türkiye’de internet kul- lanıcıları için çok önemli bir miladın başlangıcı. Zira Bilgi Teknolojileri Kurumu’nun (BTK) 2 sene evvel yapmış olduğu basın açıklamasıyla Adil Kulla- nım Noktası’na (AKN) dair kullanıcıların lehine bazı düzenlemeler getirilmişti. Bu düzenlemelerin en sonuncusu ve önemlisi ise 31 Aralık 2018 itibariyle AKN uygulamasının sona ermesiydi. Yani yeni yıl ile beraber Türkiye’de ger- çek manada sınırsız internet var.

YAZI ATÖLYESİ / METİN KARABAŞOĞLU

OKUL DERGİSİ ÇIKARMAK

Bir lisede edebiyat öğretmeni olan bir okuyucumuz şöyle yazmış bize: “Derginizi özenle takip etmeye çalışıyorum. Özellikle yazı atölyesi bölümünü çok faydalı buluyorum. Var olun... Bir okul dergisi çıkarmayı düşünüyorum. Bu anlamda bize söyleyeceğiniz her öneri, fikir benim için önemli bir kılavuz olacaktır. Ne yapmak, nasıl başlamak lâzım?

ÖDÜLLÜ TEST / AYŞE YAZICILAR

10 SORUDA MUZAFFER OZAK

21 Ocak’a kadar tüm sorulara doğru cevap veren 1 kişiye, Doğan Cüceloğlu’nun dört kitaptan oluşan setini hediye ediyoruz.

genc.in/odullutest

test@gencdergisi.com

Geçen Sayının Talihlisi: AYNUR YILMAZ 

Ocak Ayı Röportajları İse Şu Şekilde:

Nabi Avcı: Gençler, Kendi Şairleriniz Olsun! Konuşan: Yusuf Temizcan

Sedat Anar: Sokakların da Bir Ruhu Vardır, Sokağı Önemseyin Konuşan: Yusuf Temizcan

Aykut Kuşkaya: Ne İçin Dinlersen Onu Bulursun Konuşan: Salih Yüzgenç

Halime Demireşik: Hidayet Gayrete Aşıktır Konuşan: Mehmet Sadık

Süreyya Şeneldir: Ne İçin Dinlersen Onu An Ne Yapıyorsanız İyi Yapın! Konuşan: Ömer Faruk Özbil

Ebuzer Kılıç: Türkiye Cesaret ve Feragat Ülkesidir! Konuşan: Ömer Faruk Özbil

İslam’ı Tanıtma Projesi: İslamı Yeşerten Gençler Konuşan: Abdullah Güner

Hakan Emin Öztürk: Ümmet Coğrafyasından Güzel Haberler Vermek İstiyoruz Konuşan: Furkan Özkul

Ayrıntılı Bilgi: www.gencdergisi.com

İslam ve İhsan

PAYLAŞ:                

YORUMLAR

İlk yorumu yapan siz olun!

Yorum Ekle

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.