“Hiçbir İyiliği Küçük Görme” Hadisi

HADİSLER

“Kardeşini güler yüzle karşılamak şeklinde bile olsa hiçbir iyiliği küçük görme” hadisini nasıl anlamalıyız?

Ebû Zer radıyallahu anh şöyle dedi:

Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem bana: 

“Kardeşini güler yüzle karşılamak şeklinde bile olsa hiçbir iyiliği küçük görme” buyurdu. (Müslim, Birr 144. Ayrıca bk. Ebû Dâvûd, Libâs 24; Tirmizî, Et’ime 30)

Hadisi Nasıl Anlamalıyız?

İyilik diye tercüme ettiğimiz ma’rûf kavramının dinimizde ne kadar kapsamlı bir kelime olduğunu biliyoruz. Herhangi bir iyiliği küçük görmek, önemsememek bizlere yakışmaz. Hattâ tabiî davranışlarımızdan saydığımız bir şey bile iyilik olarak adlandırılabilir. Nitekim başkalarına karşı güler yüzlü olmayı hiç önemsemeyebiliriz; fakat bir insana güler yüz göstermek karşımızdakine yaklaşım tarzımıza, dolayısıyla onun da bize yaklaşımına tesir eden ilk etkendir. Çünkü bu davranışımız muhatabımıza saygı ve sevgi duyduğumuzun dışa akseden görüntüsüdür. İnsanların başkaları hakkındaki ilk intibaları oldukça önemlidir. Bu açıdan düşünüldüğünde selâm verip almak, kucaklaşmak ve öpmek, bunları yaparken de güler yüzlü olmak muhatabımıza ulaştıracağımız ilk mesaj olma özelliğini taşır. Nitekim Peygamber Efendimiz, din kardeşinin yüzüne gülümsemeyi bir sadaka kabul etmişlerdir. (Tirmizî, Birr 36) Bu yönde nakledilen pek çok hadisin yanında, sahâbe arasında örnek alınacak nitelikte birçok uygulama da bulabiliriz.

Hadisten öğrendiklerimiz

  1. Ma’rûf dediğimiz iyilik duygusu ve uygulaması İslâm’da önemli bir yer tutar.
  2. İnsanlara güler yüz göstermek dinimizin edep kurallarından biridir.
  3. Hiçbir iyiliği küçük görmemek gerekir.
  4. Özellikle uzaktan gelene ve yolculuktan dönene güler yüzlü davranılmalıdır.

Kaynak: Riyazüs Salihin, Erkam Yayınları