Hicr Suresi 86. Ayet Meali, Arapça Yazılışı, Anlamı ve Tefsiri

Kuran Meali ve Tefsiri

Hicr Suresi 86. ayeti ne anlatıyor? Hicr Suresi 86. ayetinin meali, Arapçası, anlamı ve tefsiri...

Hicr Suresi 86. Ayetinin Arapçası:

اِنَّ رَبَّكَ هُوَ الْخَلَّاقُ الْعَل۪يمُ

Hicr Suresi 86. Ayetinin Meali (Anlamı):

Hiç şüphesiz senin Rabbin, işte O, her şeyi mükemmel yaratan ve her şeyi hakkiyle bilendir.

Hicr Suresi 86. Ayetinin Tefsiri:

Göklerin, yerin ve aralarında bulunan her şeyin بِالْحَقِّ (bi’l-hakk) “hak ile” yaratılması şu mânalara gelir:

  Bâtıl ve boş yere, abes olsun diye değil,

  Haksızlıkla değil,

  Allah Teâlâ tarafından derin sebepler ve ince hikmetlere dayanılarak yerli yerince yaratılmıştır.

  Hepsi adâlet ve hak ile ayaktadır ve hususi haklara sahiptir. Bütün bu hakların korunması Allah Teâlâ’nın kulları üzerindeki hakkıdır.

 Dolayısıyla bütün kâinat hak üzere kurulduğu ve Peygamber de hakkı tebliğ ettiği için, Peygamber ve ona iman edenler mutlaka başarıya ulaşacaklar; hakkın karşısında bâtılın safında yer alanlar da, bazı geçici, göstermelik başarılar elde etseler bile neticede mutlaka mağlup olacaklardır. O halde hak yolda yürürken bir takım zorluklar ve engellere takılmamalı; sabırlı, metin ve cesur olmalı; Yüce Hakk’a güvenerek mücadeleye devam etmelidir. Çünkü tüm kâinat hakka dost, bâtıla düşmandır. Bu sebeple hak kalıcı, bâtıl yok olucudur. (bk. Ra‘d 13/17; İsrâ 17/81)

Bu, hak ve bâtılın dünyadaki mücâdelesinin sonucudur. Âhirete gelince, kıyâmet mutlaka kopacak, bunun gelişini hiçbir güç engelleyemeyecek; hak taraftarları ebedî kurtuluşa ererken, bâtılın nasipsiz yandaşları da sonsuz bir hüsranla karşılaşacaklardır. O halde sabırlı olmalı, hak düşmanlarının eziyetlerine tahammül göstererek aldırış etmemeli, olabildiğince müsamaha, hoşgörü ve yumuşaklıkla muamele etmelidir. Çünkü Allah yaratıcıdır; istediği her şeyi yaratır. Bizim zorluk ve eziyetlere olan sabrımız, müsamahamız, iyi ve güzel muamelemize karşılık nice hayırlar yaratır. Hakka düşman olanları giderir, tasfiye eder ve yerlerine hakkı tutup kaldıracak nesiller getirir. O her şeyi hakkiyle bilendir. Bu sebeple O’na güvenmek, işleri O’na havale etmek ve O’nun verdiği hükme razı olmak en emin yoldur. İşte, tüm mâna ve maksatları Fâtiha sûresinde hülâsa edilen Kur’an-ı Azîm, öncelikle Allah’ı tanıtmak, sonra da O’na kulluğun esaslarını öğretmek üzere gelmiştir:

Hicr Suresi tefsiri için tıklayınız...

Kaynak: Ömer Çelik Tefsiri

Hicr Suresi 86. ayetinin meal karşılaştırması ve diğer ayetler için tıklayınız...