Hiperaktiviteye Astronot Yöntemiyle Çözüm

Dikkat Akademisi'nde NASA tarafından geliştirilen, astronot, pilot ve sporcuların dikkat seviyelerini artırmak amacıyla kullanılan "Play Attention" yöntemiyle dikkat eksikliği ve hiperaktivite problemi olan öğrenciler tedavi ediliyor.

Atatürk Üniversitesi Kazım Karabekir Eğitim Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Halim Ulaş, AA muhabirine yaptığı açıklamada, çocuklardaki dikkat eksikliğine işaret ederek televizyon, telefon ve multimedya araçlarıyla muhatap olan çocukların sınıflarında ve diğer yaşam alanlarında odaklanma sorunu yaşadıklarını söyledi.

Özellikle eğitim ortamının çocuklarda ciddi anlamda dikkat eksikliğine ve hiperaktivite bozukluğuna sebep olduğuna işaret eden Ulaş, "Maalesef bu sorunlar tedbir de alınmadığı takdirde ilaç kullanımına kadar gidebiliyor." dedi.

"PLAY ATTENTİONS" SİSTEMİ

Ulaş, bu sorunların çözümü için çeşitli yöntemler kullanıldığını ve bu yöntemlerden birinin de bilgisayar oyunlarının kola takılan bir cihaz sayesinde, oyun kumandası ya da bilgisayar faresi kullanmadan oynandığı "Play Attention" sistemi olduğunu belirterek şöyle devam etti:

"Sistemin temel kurgusu, çocukların uzun süreli odaklanmasını sağlamak, dikkatini bir yere toparlayabilmek ve dış uyarıcıların etkisini çocuklar üzerinde azaltmak. Türkiye'de yeni kullanılan bu sistem, uzun yıllardır Amerika'da okullarda, evlerde ve danışmanlık merkezlerinde kullanılıyor. Başarılı olduğunu kullananlardan da biliyoruz. Özellikle yurt dışında bu yöntemle ilgili çalışmalar hatta çalışmaların ötesinde uzman görüşü alındı. Onlar da bu sistemin ve sürecin fevkalade sağlıklı işlediğini ifade ediyorlar. Çocuğun daha fazla odaklanması, kendini geliştirebilmesi için Play Attention'u kesinlikle tavsiye ediyoruz"

DAVRANIŞ ODAKLI PROGRAM GELİŞTİRME

Kentte hizmet veren Dikkat Akademisi'nin kurucusu ve eğitimci Adalet Ömeroğlu da NASA'nın geliştirdiği bir yöntem olan Play Attention'un astronot, pilot ve sporcuların dikkat seviyelerini artırmak amacıyla kullanıldığını ifade ederek sistemin bilimsel verilerden yola çıkılarak hazırlandığını anlattı.

Sistemin öğrenme güçlüğü, dikkat eksikliği ve hiperaktivite sorunu olan öğrencilere belirli program dahilinde uygulandığı aktaran Ömeroğlu, "Bu yöntem ile davranış odaklı program geliştirmeyi amaçlıyoruz. Bu yöntem özellikle okul çağındaki öğrencilerde ve yetişkinlerde 6 yaşından itibaren 70 yaşına kadar her bireye uygulanabilmektedir." dedi.

Kaynak: AA

İslam ve İhsan

PAYLAŞ:                

YORUMLAR

İlk yorumu yapan siz olun!

Yorum Ekle

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.