Hırsızlıkla İtham Edildi Hidayet Buldu
Hırsızlıkla itham edilen kadının bir çaylak kuşu vesilesi ile hidayeti...
Hz. Âişe (r.a) şöyle anlatır:
“Arap kabîlelerinden birinde siyah bir câriye vardı ki, âzâd edildiği halde yine o kabîle ile beraber ikâmet ediyordu. Bir gün bana şu hâdiseyi anlattı:
«‒Yanlarında kaldığım kabileden, üzerinde kırmızı sırımlardan yapılmış bir gerdanlık bulunan küçük bir kızcağız (gelin) çıktı. Bir ara gerdanlığı üzerinden çıkardı veya gerdanlık üzerinden düştü. Gerdanlık yerde dururken oraya bir çaylak geldi ve onu et parçası zannederek kapıp kaçtı. Gerdanlığı çok aradılar ancak bulamadılar. Bunun üzerine beni hırsızlıkla ithâm ettiler.»
Her tarafı aramaya başlamışlar, hattâ cariyenin ön tarafını bile aramışlar. Câriye sözlerine şöyle devam etti:
«‒Vallâhi ben onlarla beraber ayakta durup beklerken çaylak gelip gerdanlığı attı. O da tam ortalarına düştü:
“‒İşte beni itham ettiğiniz şey! Siz onu benim çaldığımı söylediniz, hâlbuki ben berîyim. İşte o, aradığınız gerdanlığın ta kendisi!” dedim.»
O siyah câriye, Allah Rasûlü’ne gelip müslüman oldu. Mescid-i Şerîf’in bir kenarında ona mahsus bir kıl çadır veya küçük bir oda vardı. Yanıma gelir ve benimle sohbet ederdi. Ne zaman yanıma otursa mutlaka:
«‒Yevmü’l-Vişâh (Gerdanlık günü), Rabbimizin hayret verici işlerinden biridir.
Şüphesiz ki O, beni küfür diyarından kurtardı» derdi. Bir gün ona:
«‒Nedir bu hâlin? Ne zaman benimle otursan mutlaka bunu söylüyorsun!» dedim.
Bunun üzerine bana yukarıdaki kıssayı anlattı.” (Buhârî, Salât, 57, Menâkıbu’l-Ensâr, 26)
Çaylağın değerli gerdanlığı tekrar getirmesi normal bir şey değildir. Bu hârikulâde hâdiseyle kızcağız hem kavmin elinden kurtulmuş hem de bu vesileyle küfürden kurtulup imanla şereflenmiştir. Bunun için bu olayı her zaman minnet ve şükürle hatırlamaktadır.
Kaynak: Dr. Murat Kaya, Mescid-i Nebevi'den 111 Hatıra, Erkam Yayınları