Hizmet Ehlinin Sıfatları

Hizmet

Tarih bo­yun­ca sâ­lih zât­lar, üs­tün ka­rak­ter ve şah­si­yet­le­riyle ce­mi­yet­te­ki mâ­ne­vî can­lı­lı­ğı ve İs­lâm’ın hay­si­yet ve vakârını ayak­ta tut­ma hizmetini en güzel sûrette îfâ etmişlerdir. Yü­ce Rab­bi­miz de on­lar­da­ki bu kuv­vet­li îman ve yük­sek ah­lâ­ka mu­kâ­bil, on­la­rı sev­miş ve kı­yâ­me­te ka­dar ge­le­cek mü’min­le­re de sev­dir­miş­tir.

Ab­bâ­sî ha­lî­fe­si Hâ­run Re­şid, ih­ti­şam ve saltanat için­de Rak­ka’da ikâ­met edi­yor­du. Bir ­gün ora­ya Ab­dullah bin Mü­bâ­rek Haz­ret­le­ri gel­di. Bü­tün şe­hir hal­kı onu kar­şı­la­mak için şe­hir dı­şı­na çık­tı. Ha­lî­fe ne­re­dey­se ko­ca şe­hir­de yal­nız kal­mış­tı. Bu man­za­ra­yı bal­kon­dan sey­re­den Hâ­run Re­şid’in bir câ­ri­ye­si:

“–Bu da ne­dir? Ne olu­yor?” di­ye so­run­ca ora­da­ki­ler:

“–Ho­ra­san’dan bir âlim gel­di. Adı Ab­dullah bin Mü­bâ­rek’tir. Ahâ­lî onu kar­şı­lı­yor.” de­di­ler. Bu­nun üze­ri­ne câ­ri­ye:

“–İşte ger­çek sul­tan­lık bu­dur, Hâ­run’un sul­tan­lı­ğı de­ğil! Çün­kü Hâ­run’un sul­tan­lı­ğın­da po­lis ol­ma­dan iş­çi­ler bi­le bir ara­ya top­lan­mı­yor.” de­di.

Ha­kî­ka­ten tarih bo­yun­ca böy­le sâ­lih zât­lar, üs­tün ka­rak­ter ve şah­si­yet­le­riyle ce­mi­yet­te­ki mâ­ne­vî can­lı­lı­ğı ve İs­lâm’ın hay­si­yet ve vakârını ayak­ta tut­ma hizmetini en güzel sûrette îfâ etmişlerdir. Yü­ce Rab­bi­miz de on­lar­da­ki bu kuv­vet­li îman ve yük­sek ah­lâ­ka mu­kâ­bil, on­la­rı sev­miş ve kı­yâ­me­te ka­dar ge­le­cek mü’min­le­re de sev­dir­miş­tir. Âyet-i ke­rî­me­de şöy­le buyrulur:

“Îmân edip de sâ­lih amel­ler­de bu­lu­nan­la­ra ge­lin­ce, on­lar için çok mer­ha­met­li olan Allah, (gö­nül­ler­de) bir sev­gi ya­ra­ta­cak­tır. (Yani on­la­rı herkese sevdirecektir.) (Mer­yem, 96)

Bu ba­kım­dan hiz­met eh­li, «el-Emîn» ve «es-Sâ­dık» sı­fat­la­rı­na sahip bir Pey­gamber’in ümme­ti ol­du­ğu şu­uruy­la, sö­zün­de ve özün­de doğ­ru (sıdk eh­li) güvenilir bir kimse olmalıdır. Bü­tün bun­lar, an­cak is­ti­kâ­met üze­re bir kul­luk­la ger­çek­le­şe­bi­lir. Hizmet ehli de, âdeta Sı­rat Köprüsü üzerinde yü­rür­ce­si­ne bir dik­katle, ge­rek şah­sî hayâtın­da ve ge­rek­se bu­lun­du­ğu hiz­met­ler­de büyük bir has­sâ­si­yet gös­ter­me­li­dir.

Kaynak: Osman Nuri Topbaş, Hizmet, Erkam Yayınları