Hocasının Mevlânâ'ya Yazdığı Mektup
Şâh Abdullah Dehlevî Hazretleri, Hâlid-i Bağdâdî Hazretleri’ne yazdığı bir mektubunda, onun sahip olduğu mânevî kıymet ve dereceyi anlatıyor.
Şâh Abdullah Dehlevî Hazretleri, Hâlid-i Bağdâdî Hazretleri’ne yazdığı bir mektubunda, onun sahip olduğu mânevî kıymet ve dereceyi şöyle bildirmektedir:
“Rahmân ve Rahîm olan yüce Allâh’ın ism-i şerîfi ile mektubuma başlıyorum.
es-Selâmü aleyküm ve rahmetullâhi ve berakâtüh!
Ey Allah Teâlâ’nın sevgili kulu, mübârek Mevlânâ Hâlid!
Tepeden tırnağa kadar kusurlu olan bu fakirin üzerine tecellî eden Yüce Rabbin nîmetlerine lâyıkıyla şükür ve hamd etmek, yazıya ve söze sığmaz.
Evlâdım! Bu büyük ve bereketli yolun feyizlerini tâliplere ikrâm eyleyin! Cenâb-ı Hak sizi o memleketin feyz vâsıtası ve kutbu yapmıştır. Kötü maksatlı kimseler size bir zarar veremez. Onların birtakım iftirâları bizim nazarımızda zerre kadar makbul değildir. Başta da sonda da her mesele karşısında Allah Teâlâ’ya hamd ve Hazret-i Peygamber -sallâllâhu aleyhi ve sellem-’e salât ü selâm olsun!
Evlâdım! Siz, istifâde etmek isteyenlere yardımcı olunuz. Onlar da emredilen zikir ve diğer vazifeleri yerine getirip saâdetlerini bunlardan bilsinler. Büyüklerin yolunu inkâr edenlerle görüşmesinler. «Üstâdına kötülük edenle iyi olursan, kelp senden daha iyidir» sözü meşhurdur.
Bunun için bilhassa İmâm-ı Rabbanî Hazretleri’ne itiraz edenlerden uzak durunuz. Çünkü İmâm-ı Rabbânî gibi bir zâtı, mü’min ve müttakîler severler. Ona buğz edenler, ancak münâfık ve şakîlerdir.
Diğer taraftan, bulunduğun memleketin ulemâ, şurefâ ve ümerâsı da âgâh olup sizin mübârek varlığınızı nîmet bileler ve sizden istifâde edeler. Sakın size tâzim ve hürmette kusur etmeyeler. Muhâlif olup size sû-i kasd edenlere ve sizi çekemeyenlere mânî olalar. Bu fakir, bunları nasihat yollu yazdım. Zira Rasûlullâh -sallâllâhu aleyhi ve sellem-: «Din nasihattir!» buyurmuşlardır.
Cenâb-ı Hak, sizi Şâh-ı Nakşibend’in, Müceddid-i Elf-i Sânî’nin ve kalbimin, Mirza Sahib’in halîfesi kılmıştır. Hiç kimse sizin yerinizi alamaz. Sizin eliniz benim elimdir ve sizi görmek, beni görmektir.
Evlâdım! O uzak yerden buraya gelmeye kalkmayın. İhtiyaç yüzünü bu tarafa çevirmek ve kalp ile hatırlamak yetişir. Allah Teâlâ kendi rızâsına ve Habîbi’ne tâbî olmaya cümlemizi muvaffak eylesin!
Âmîn!”
Kaynak: Osman Nuri Topbaş / Osmanlı, Erkam Yayınları