Hollanda'da Görevli Türk İmam 150'den Fazla Kişiyi İslam'la Buluşturdu

Hollanda'da 9 yıldır imam hatiplik yapan Bünyamin Yıldız, çoğu Hollandalı olmak üzere Polonya, Rusya ve Çin gibi farklı ülkelerden ve Afrika'dan 150'den fazla kişinin Müslüman olmasına vesile oldu.

Doğup büyüdüğü ülke olan Hollanda'da liseyi bitiren 34 yaşındaki Yıldız, 2007-2011'de Ankara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi'ni tamamladı.

Yıldız, doğduğu ülkeye geri döndükten sonra ilk olarak Hollanda Diyanet Vakfında (HDV) iki yıl farklı görevde bulundu.

İlk imamlık görevini 7 yıl Rotterdam kentindeki HDV'ye bağlı Mevlana Camii'nde yapan Yıldız, burada yaklaşık 130 kişinin Müslüman olmasına vesile oldu.

Yıldız, son 2 yıldır imam olarak görevini devam ettirdiği Bergen op Zoom kentindeki HDV'ye bağlı Ulu Cami'de, insanların hidayetine vesile olmaya devam ediyor.

Kendisini İslam'ı tebliğ etmek için farklı ülkelere giden sahabeler gibi gören Yıldız, AA muhabirine yaptığı açıklamada, "Peygamber efendimiz ashabını farklı topraklara İslam'ı tebliğ için gönderirken dava aşkını veriyordu. Ben de bu niyetle her gün evden çıkıyorum ve bunun karşılığını da alıyorum açıkçası. Bu aşkı her gün taze tutmaya çalışıyorum ve Rabbim de bizi güzel vesilelere vesile kılıyor elhamdülillah." dedi.

Yaklaşık 150'den fazla kişinin Müslüman olmasına vesile olduğunu belirten Yıldız, "Allah nasip etti büyük bir oranı şu an bulunduğumuz Rotterdam'daki Mevlana Camisi'nde gerçekleşti. Yani 150'nin belki de 130'u burada gerçekleşti." ifadesini kullandı.

Hollanda'da yaşayan Müslümanların hal ve hareketlerine ve konuşmalarına dikkat etmelerinin ve insanlarla diyaloglarının Müslüman ahlakına uygun şekilde olmasının insanların hidayetine vesile olunmasında önemli rol oynadığına işaret eden Yıldız, "Biz gayrimüslimlerle iletişimimizde 'Kolaylaştırın, zorlaştırmayın, müjdeleyin, nefret ettirmeyin' hadisini unutmamamız gerekir. Mevlana’nın 'ne olursan ol yine de gel' dediği gibi onlarla iletişimi kurmamız lazım." diye konuştu.

Yıldız, şöyle devam etti:

"Ben her zaman peygamber efendimiz nasıl konuşur ve muhabbet ederdi, nasıl yer ve içerdi, kılık kıyafeti nasıldı. Her zaman bunu örnek alıyorum. Bu anlamda bu kardeşlerimizle iletişimi kurarken kılık kıyafetimiz güzel olacak, tebessüm edeceğiz, seveceğiz ve aşk ile bu işe sarılacağız ve kucaklayacağız. Mühtediler ile irtibatı sağlam tutup şehadetini verdi gitti değil de her türlü bağlantıyı bu kardeşlerimizle iyi şekilde tutmamız gerekiyor ve bu iş gerçekleştikten sonra dua edeceğiz."

- "Herkes potansiyel Müslüman adayıdır"

Yıldız, özellikle sosyal medyayı iyi şekilde kullanmaya çalıştığını aktararak, bu araçla insanların kendisine ulaştığını ve gelen soruları yanıtlamasıyla aralarında bir bağ oluştuğunu, daha sonra bir araya geldiklerini dile getirdi.

Mühtedilerin kendisine farklı yollardan başvurduklarını ifade eden Yıldız, şunları kaydetti:

"Bize gelip ben Müslüman olmak istiyorum diyen kişiler var. Onun dışında bizim bizzat ilgilendiğimiz kardeşlerimiz var. İlgi duydukları için camide verdiğimiz derslere katılıp ondan sonra Müslüman olan kardeşlerimiz var. Cemaatin ve tanıdığımız insanların bize yönlendirdikleri Müslüman adayları da oluyor. Camilerimizi ziyarete gelip etkilenen kardeşlerimiz var. Onlara kitap hediye ediyoruz, üzerinde yine onlarla fikir alışverişinde bulunuyoruz, sorularını cevaplıyoruz. Hollandaca diline hakim olmamız buna yardımcı oluyor."

Yıldız, komşuluk ilişkisinin, okul ve iş hayatındaki arkadaşlık bağının da çok önemli olduğunu vurgulayarak, "Burada benim komşum vardı. O kardeşime hep tebessümle yaklaşarak konuşuyorduk ve muhabbet ediyorduk. Daha sonra camide ramazan programı vardı, buraya davet ettik. Orada birlik ve muhabbeti gördü ve bizim hoşgörümüzden ve misafirperverliğimizden çok etkilendi ve Müslüman olmayı tercih etti. Ben hep herkes potansiyel Müslüman adayıdır diyorum. Yani her zaman bu şekilde ilgilenmemiz gerekiyor ve öyle de ilgilendiğimiz zaman faydalı oluyor diye düşünüyorum." diye konuştu.

- "Huzur arıyordum. Müslüman olmaya karar verdim"

Türk imamın yardımıyla Mevlana Camii'nde şehadetini getiren ve ismini Yahya olarak değiştiren 21 yaşındaki Hollandalı Sydney Zandwijken, etrafındaki Müslüman arkadaşlarının anlattıklarından etkilenerek İslam'a ilgi duymaya başladığını söyledi.

Ebeveynlerin biri Surinamlı, diğeri Hollandalı olan Zandwijken, eskiden yanlış kişilerle de arkadaşlık yaptığını belirterek, "Hayatımda huzur arıyordum. İslam bana bu konuda yardımcı oldu ve Müslüman olmaya karar verdim." dedi.

Kaynak: Diyanet Haber

İslam ve İhsan

PAYLAŞ:                

YORUMLAR

İlk yorumu yapan siz olun!

Yorum Ekle

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.