Hubbü'n-Nebî Ne Demektir?

Hubbü'n-Nebî ne demektir? Kısaca anlamı nedir? Peygamber sevgisinin önemi ve fazileti nedir? Ahzâb suresi 6. ayet peygamber sevgisini nasıl tanımlıyor? Peygamberi sevmek ne demektir? Gereklilikleri nelerdir?

Peygamber sevgisi demektir. Allah'ın müjdeleyici ve uyarıcı olarak gönderdiği Peygamberleri özellikle bütün insanlığın Peygamberi Hz. Muhammed (a.s.)'i sevmek, mü'minlerin Peygamberlere karşı görevlerinden biridir. Peygamberi sevmek, Allah'ı sevmenin sonucudur. Çünkü Allah, bizi sevmesini, bizim Peygambere uymamıza bağlamıştır (Âl-i İmrân, 3/31). Peygambere uyabilmek için, onu tanımak, onun peygamberliğini tasdîk etmek ve onu sevmek gerekir. Tevbe sûresinin 24. âyetinde eş, çocuk, baba-oğul, mal-mülk gibi hiçbir şeyin Allah ve Peygamberinden daha sevimli olmaması gerektiği bildirilmiştir.

PEYGAMBER SEVGİSİ, ÎMÂNIN GEREĞİDİR

Peygamber sevgisi, îmânın gereğidir (Ahmed, IV, 11). Buhârî, el-Câmi'u's-Sahîh adlı hadis kitabında Îmân bölümünün 8. bahsinin başlığını "Peygamberi Sevmek Îmândandır" şeklinde koymuş ve şu hadisleri kitabına almıştır: "Biriniz ben kendisine (ana-)babası, çocukları ve bütün insanlardan daha sevimli oluncaya kadar îmân etmiş olamaz." (Buhârî, Îman, 8), "Kimde şu üç şey bulunursa (o kimse) îmânın tadını bulmuştur. (Bu üç şey); Allah ve Peygamberinin kendisine bu ikisinin dışında her şeyden daha sevimli olması, kişinin sevdiğini Allah için sevmesi ve ateşe düşmekten hoşlanmadığı gibi küfre dönmekten hoşlanmamasıdır." (Buharî, Îmân, 9).

Kur'ân'da, "Peygamber, mü'minlere canlarından daha ileridir (evla), peygamberin eşleri de onların anneleridir" buyurulmuştur (Ahzâb, 33/6).

Peygamberi sevmek, Kur'ân ve Sünnette yer alan hükümleri uygulamak, Hz. Muhammed (a.s.)'i kendine örnek ve önder, Kur'ân'ı da rehber edinmekle mümkün olur. Peygamberi seven âhirette onunla beraber olur. Birisi Peygamberimiz (a.s.)'e,

- Kıyamet ne zaman kopacak diye sormuş, Peygamberimiz (a.s.) de ona,

- Kıyamet için ne hazırlığın var? diye karşılık vermiştir. Adam,

- Allah ve Peygamberinin sevgisini demiş, bunun üzerine Rasûlüllah (a.s.),

- Öyle ise, sen sevdiğin ile berabersin buyurmuştur (Müslim, Birr, 161).

Mü'min, Peygamberini Allah için sevmelidir. Çünkü Peygamberimiz (a.s.); "Beni Allah sevgisinden ötürü seviniz." buyurmuştur (Tirmizî, Menâkıb, 33. V, 664).

Mü'min, kendisi Peygamberi sevdiği gibi çocuklarını da bu sevgi ile yetiştirmelidir. Şu hadis bunun delilidir: "Çocuklarınızı üç özelliğe sahip olarak yetiştirin: Peygamber sevgisi, Ehli beyt sevgisi ve Kur'ân okumak." (Deylemî, bk. Hâşimî, No: 48).

PEYGAMBERİMİZ (A.S.) BU SEVGİYE LAYIKTIR

Peygamberimiz (a.s.), bu sevgiye layıktır. Çünkü O, Allah'ın sevgilisi ve Allah'ın nurudur (Mâide 5/15). Peygamberimiz (a.s.), "Biliniz ki ben Allah'ın sevgili kuluyum, dostuyum, (Ancak) övünme yoktur (övünmüyorum)" demiştir (Tirmizî, Menakıb, 1).

Peygamberi seven Allah'ı sevmiş, ona uyan Allah'a uymuş olur. O şefkatli ve merhametlidir (Tevbe, 9/128). Peygamberi (a.s.) çok seven kıyamet gününde ona yakın olacaktır (Tirmizî, Birr, 71. IV, 370).

Bir insanın Peygamberi seviyor olabilmesi için; onun hak peygamber ve tebliğ ettiği İslâm'ın hak din olduğunu kabul etmesi, gücü nispetinde Kur'ân ve Sünnete uyması, isyân etmemesi, onu kendine örnek ve rehber edinmesi, ona salât ü selam getirmesi gerekir (Âl-i İmrân, 3/132; Ahzâb, 33/21, 36-37, 56).

Allah'ı Peygamberini ve hak dini inkâr eden Allah'a ve Peygambere eziyet etmiş; îmân edip İslâm'ın emir ve yasaklarına uyan kimse de Allah'ı ve Peygamberi sevmiş olur.

Kadın ve erkeği ile sahabe, Peygamber (a.s.)'i çocuklarından, yakınlarından ve mallarından çok seviyorlardı. Müşrikler tarafından esir alınan Hubeyb ve Zeyd'e; "eğer yerinize Muhammed'in öldürülmesini isterseniz ölümden kurtulacaksınız" denilmişti. İki sahâbî, ölümü tercih etmişler ve "değil onun öldürülmesine, ayağına Medine sokaklarında bir dikenin batmasına bile râzı olmayız, müslüman olarak ölmek dinimizi terk etmekten daha hayırlıdır" demişlerdir.

İslam ve İhsan

PEYGAMBER SEVGİSİ İLE İLGİLİ HADİSLER

Peygamber Sevgisi İle İlgili Hadisler

"KİŞİ SEVDİĞİ İLE BERABERDİR" HADİSİ | KİŞİ SEVDİĞİ İLE BERABERDİR NE DEMEK? HİKAYESİ NEDİR?

"Kişi Sevdiği İle Beraberdir" Hadisi | Kişi Sevdiği İle Beraberdir Ne Demek? Hikayesi Nedir?

SAHABELERİN PEYGAMBER SEVGİSİ

Sahabelerin Peygamber Sevgisi

OSMANLI'DA PEYGAMBER SEVGİSİ

Osmanlı'da Peygamber Sevgisi

HAK DOSTLARININ PEYGAMBER SEVGİSİ

Hak Dostlarının Peygamber Sevgisi

PAYLAŞ:                

YORUMLAR

İlk yorumu yapan siz olun!

Yorum Ekle

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.