Hubeyb Bin Adiy’in (ra.) Şehit Edilmeden Önceki Son İsteği

PEYGAMBERİMİZ

Adal ve Kāre kabilelerinin kendilerine İslâm’ı öğretmek için davet ettikleri heyete kurdukları tuzakta esir edilen Hubeyb b. Adiy’in (ra.) şehît edilmeden önceki tek isteği şuydu...

Allah Rasûlü -sallâllâhu aleyhi ve sellem-, İslâm’ı öğretmek üzere etraftaki kabîlelere muallimler gönderirdi. Adal ve Kâre Kabîleleri de Allah Rasûlü’nden kendilerine muallim göndermesini istemişlerdi. Bu kabîleler için on kişilik bir heyet yola çıktı. Fakat bu kâfile tuzağa düşürüldü. Muallimlerin sekizi şehîd, ikisi de esir edildi.

HUBEYB İBNİ ADİY’İN (RA.) PEYGAMBER SEVGİSİ

Esir düşen Zeyd bin Desine ve Hubeyb İbni Adiy -radıyallâhu anhümâ- da teslim edildikleri Mekkeli müşrikler tarafından şehîd edildiler. Şehîd olmadan evvel Hazret-i Hubeyb’e:

“–Hayâtının kurtulmasına mukâbil, senin yerinde Peygamber’inin olmasını ister miydin?” diye soruldu.

Hubeyb -radıyallâhu anh-, bu suâli soran Ebû Süfyan’a acıyarak baktı ve:

“–Benim, çoluk-çocuğumun arasında olup Peygamber’imin burada olmasını istemek şöyle dursun, (benim ölümden kurtulmama karşılık) O’nun şu an bulunduğu yerde ayağına diken batmasına bile aslâ gönlüm râzı olmaz.” dedi.

Bu eşsiz muhabbet manzarası karşısında hayretten donakalan Ebû Süfyan:

“–Hayret doğrusu! Ben, dünyâda Muhammed’in ashâbının O’nu sevdiği kadar, birbirini seven iki kimse daha görmedim.” dedi. (Vâkıdî, I, 360; İbn-i Sa’d, II, 56)

“ALLAH’IM RESULÜNE SELAMIMI SEN ULAŞTIR”

Hubeyb -radıyallâhu anh-’ın şehîd edilmeden evvel bir tek arzusu vardı:

“Hazret-i Peygamber’e muhabbet dolu bir selâm gönderebilmek!..”

Lâkin kiminle gönderebilirdi ki! Çâresiz, gözlerini semâya kaldırdı ve:

“–Allâh’ım! Burada selâmımı Rasûlullâh’a ulaştıracak hiç kimse yok. O’na selâmımı Sen ulaştır!” diye ilticâ etti.

O sırada Medîne’de ashâbıyla beraber olan Rasûlullâh -sallâllâhu aleyhi ve sellem-; “Ve aleyhisselâm!” yâni “Onun üzerine de selâm olsun!” buyurdu. Bunu işiten ashâb hayretle:

“–Yâ Rasûlâllah! Kimin selâmına karşılık verdiniz?” diye sorunca:

“–Kardeşiniz Hubeyb’in selâmına. İşte Cibrîl, Hubeyb’in selâmını getirdi!” buyurdu. (Bkz. Buhârî, Cihâd 170, Meğâzî 10, 28; Vâkıdî, I, 354-363)

Kaynak: Osman Nuri Topbaş, Faziletler Medeniyeti 1, Erkam Yayınları