Hûd Suresi 51. Ayet Meali, Arapça Yazılışı, Anlamı ve Tefsiri
Hûd Suresi 51. ayeti ne anlatıyor? Hûd Suresi 51. ayetinin meali, Arapçası, anlamı ve tefsiri...
Hûd Suresi 51. Ayetinin Arapçası:
يَا قَوْمِ لَٓا اَسْـَٔلُكُمْ عَلَيْهِ اَجْرًاۜ اِنْ اَجْرِيَ اِلَّا عَلَى الَّذ۪ي فَطَرَن۪يۜ اَفَلَا تَعْقِلُونَ
Hûd Suresi 51. Ayetinin Meali (Anlamı):
“Ey kavmim! Tebliğime karşı sizden herhangi bir ücret istemiyorum. Benim ücretim ancak, beni bana has özelliklerle yoktan yaratana aittir. Hiç mi aklınızı çalıştırmıyorsunuz?”
Hûd Suresi 51. Ayetinin Tefsiri:
Peygamberlerin
birinci vazifesi, insanları tek Allah’a kulluğa çağırmak ve Allah’tan başka
tapacakları başka bir tanrının olmadığını onlara öğretmektir. Dinin temel
maksadı da budur. Buna göre Allah’tan başka tanrı edinip onlara tapınmak apaçık
bir yalan ve iftiradır.
Peygamberler
samimi ve ihlaslı kullardır. Allah’ın dinini sadece O’nun rızâsını gözeterek
tebliğ etmişlerdir. Bu sebeple tebliğ hizmetlerine karşılık halktan hiçbir
maddî ve fânî karşılık beklememişlerdir. “Tebliğime karşılık sizden herhangi
bir ücret istemiyorum” sözünü söylemeyen hiçbir peygamber yoktur. Hz. Hûd’un da aynı hususa dikkat çektiği
görülür. O âdeta şöyle demektedir: “Bu işi yaparken benim hiçbir şahsî çıkarım
söz konusu değildir. Aksine bu vazîfeyi ifâ ederken çok büyük sıkıntılara maruz
kalmaktayım. Dünya zevklerinden ve rahatından yüz çevirmiş; asırlarca kökleşmiş
bulunan cahiliye anlayışlarına, hayat tarzına, örf ve adetlerine savaş açmışım
ve tüm dünyanın hışmını üzerime çekmişim. Bütün bunlar, imanımın, bana bu
kuvveti veren çok sağlam temellere dayandığını açıkça ispat etmektedir.
Aklınızı çalıştırıp bunlar üzerinde biraz düşünecek olsanız, gerçeği anlamakta
zorluk çekmezsiniz.” Peygamberlerin bu muhtevada konuşmalarının gayesi,
kendilerinin töhmet altında kalma ihtimalini ortadan kaldırıp, sadece tebliğ
ettiği insanların iyiliğini istediklerini göstermektir. Çünkü nasihatin, ancak
içine hiçbir fânî arzu karışmadığı, hâlis ve içten olduğu zaman fayda vereceği
bir hakikattir. Dinin gerçek tebliğcileri ve mürşitleri olan peygamberlerin ve
onların izinde yürüyen velilerin kalpleri, davet ve irşat esnâsında Allah’tan
başka varlıkları düşünüp onlara bağlanmak gibi mezmûm hissiyatlardan son derece
temiz ve uzaktır. Dolayısıyla Efendimiz (s.a.s.)’in ümmetinin irşatla vazifeli
olanları, mallarını ve dünyevî menfaatlerini artırmayı değil, sadece Allah
Resûlü (s.a.s.)’in peşinden gidenleri çoğaltarak onun manevî mertebesini
yükseltmeyi isterler. Çünkü o hakiki iman sahibi erlerin indinde, “âhiret
hayatının hem çok daha hayırlı, hem de devamlı” (A‘lâ 87/17) olduğunda
şüphe yoktur.
Bu
sebeple Hûd (a.s.) kavmini tevbe ve istiğfara çağırarak şöyle der:
Hûd Suresi tefsiri için tıklayınız...
Kaynak: Ömer Çelik Tefsiri
Hûd Suresi 51. ayetinin meal karşılaştırması ve diğer ayetler için tıklayınız...