Hud Suresinin 23. Ayeti Ne Anlatıyor?
Hud suresinin 23. ayetinde ne anlatılmak isteniyor? Cennette ebedi kalacakları bildiren âyet; Hud suresinin 23. ayetinin meali ve tefsirini yazımızda okuyabilirsiniz...
Kur’an’da şöyle buyrulur:
اِنَّ الَّذ۪ينَ اٰمَنُوا وَعَمِلُوا الصَّالِحَاتِ وَاَخْبَتُٓوا اِلٰى رَبِّهِمْۙ اُو۬لٰٓئِكَ اَصْحَابُ الْجَنَّةِۚ هُمْ ف۪يهَا خَالِدُونَ
İnanıp da güzel işler yapan ve Rablerine gönülden bağlananlara gelince, işte onlar cennet ehlidirler. Onlar orada ebedî kalacaklardır. (Hûd, 11/23)
CENNETE VATANDAŞ OLMAK
Bilgi:
Önceki ayetlerde Allah’a iftira eden, Kur’an’a saldırarak onun mesajının yayılmasına engel olan, İslam’ı yanlış bir dinmiş gibi yansıtmaya çalışan, ahireti inkâr eden bedbahtların öteki dünyadaki hâllerinden bahsedilmişti. Bu ayette ise iman edip sâlih amellerle ömrünü süsleyen ve Allah’a gönülden bağlı olan müminlerin cennete girecekleri müjdelenmiştir. Buna ilaveten bu vasıfları taşıyan müminler, “sonsuza dek cennet halkı olmak” gibi hayale sığmayacak büyük bir nimete nail olacaklardır.
Mesaj:
- Cennet sadece imanla değil, imanın gerektirdiği şekilde yaşamakla elde edilir.
- İman amel bütünlüğü Allah’a gönülden bağlanmakla taçlanır.
Kelime Dağarcığı:
Sâlih amel: Dinin yapılmasını emir ve tavsiye ettiği, sevap olan tüm işler.
Ashâbü’l-Cenne: Cennet ehli, cennetlikler, cennete girecek olanlar.
Kaynak: Diyanet, Kur'an-ı Kerim'den Serlevha Ayetler
TEFSİR
- İman edip sâlih amel işleyenler ve derin bir tevâzu ve huşûyla Rablerine gönülden boyun eğenlere gelince, onlar cennetin yârânı ve yoldaşlarıdırlar. Hem orada ebedî kalacaklardır.
İnkâr edenlerin cehenneme gitmesi mukabilinde, iman edip sâlih ameller işleyen ve Rablerine gönüllü kulluk yapan mü’minler de cennete gideceklerdir.
Âyette geçen اِخْبَاتٌ (ihbât) kelimesine şu mânalar verilir:
- Taat ve tevâzu ile bağlanmak, dönmek ve yönelmek,
- Alçak gönüllülükle boyun eğmek,
- İhlasla itaatte bulunmak,
- Kalpte sebat bulan korku ve huşu sebebiyle tevâzuyla boyun eğmek.
Hâsılı “ihbât”ın, Allah Teâlâ’ya derin bir huşu, saygı, tevâzu, itminan ve gönül huzuruyla, istikâmet üzere ihlasla kulluk yapmak olduğu anlaşılmaktadır.
Kaynak: Ömer Çelik Tefsiri, kuranvemeali.com
YORUMLAR