Hud Suresinin 90. Ayeti Ne Anlatıyor?
Hud suresinin 90. ayetinde ne anlatılmak isteniyor? Şuayp Aleyhisselam’ın son davetini bildiren âyet; Hud suresinin 90. ayetinin meali ve tefsirini yazımızda okuyabilirsiniz...
Kur’an’da şöyle buyrulur:
وَاسْتَغْفِرُوا رَبَّكُمْ ثُمَّ تُوبُٓوا اِلَيْهِۜ اِنَّ رَبّ۪ي رَح۪يمٌ وَدُودٌ
“Rabbinizden bağışlanmayı dileyin, sonra O’na tövbe edin. Muhakkak ki Rabbimin merhameti ve sevgisi boldur.” dedi. (Hûd, 11/90)
ŞUAYP ALEYHİSSELAM’IN SON DAVETİ
Bilgi:
Şuayb -aleyhisselâm-, Medyen halkına gönderilmişti. Bütün çabalarına ve daha önceki kavimlerin başına gelen musibetleri hatırlatmasına rağmen kavminin büyük çoğunluğu ona iman etmemişti. Hz. Şuayb -aleyhisselâm-, ayette geçen ifadelerle kavmini bir kez daha Allah’a yönelmeye, günahlarından tövbe etmeye davet etti. Onlara Allah’ın kullarına olan merhametini ve muhabbetini hatırlattı. Fakat kötülükte inat eden Medyen halkı bu davete kulak asmadılar. Sonunda da helak olup gittiler.
Mesaj:
- Rabbimizin bize olan merhamet ve sevgisi en büyük güvencemizdir.
- Günah ne kadar büyük olursa olsun Allah’ın affı daha büyüktür.
Kelime Dağarcığı:
İstiğfar: Kusur ve günahların bağışlanmasını Allah’tan talep etmek.
Vedûd: Esmâ-i hüsnâdan biri; sâlih kullarını çok seven ve onlar tarafından sevilen.
Kaynak: Diyanet, Kur'an-ı Kerim'den Serlevha Ayetler
TEFSİR
- “Ey kavmim! Bana olan düşmanlığınız sakın sizin Nûh kavminin veya Hûd kavminin yahut Sâlih’in kavminin başına gelen felâketlere benzer bir felâkete uğramanıza sebep olmasın! Zâten helâk edilen Lût kavmi de sizden pek uzak değildir.”
- “Rabbinizden günahlarınızı bağışlamasını isteyin, sonra da bütün kalbinizle O’na yönelin. Hiç şüphesiz Rabbim çok merhamet eden, çok seven ve sevilendir.”
Medyen halkının Hz. Şuayb’a karşı gelmeleri onları imansızlığa götürecek, böylece adları zikredilen önceki kâfir toplumların başlarına gelen musibetlerin bir benzeri onların başına da gelecekti. Bu sebeple Şuayb (a.s.), kavmini kendine muhalefet ve düşmanlıktan sakındırmaktadır. Hususiyle de Lût kavmine gelen musibetten ibret almalarını öğütlemektedir. Çünkü Şuayb kavminin yaşadığı dönemle Lût kavminin helâki arasında az bir zaman geçmişti. Ayrıca coğrafî olarak da Lût kavminin yaşadığı bölge onlardan uzak bir yerde değildi.
Hz. Şuayb, sözünün devamında kavmini Allah’a istiğfara ve tevbeye davet etti. Allah’ın çok merhametli ve kullarını çok seven bir rab olduğunu bildirdi. Böylece günahları ne kadar çok olursa olsun, bunlardan vazgeçip bağışlanma diledikleri ve tevbe ettikleri takdirde O’nun affına, rahmetine ve muhabbetine ereceklerini müjdeledi.
Allah’ın güzel isimlerinden biri olan Vedûd, bütün mahlukât için hayırlı olanı seven ve tüm hallerinde onlara iyilik eden demektir. Bu ismin “dostlarını seven” mânasında olduğu da söylenir. Ayrıca ismin “çok sevilen” anlamı da vardır. Kulun, Allah Teâlâ’nın Vedûd isminden alacağı nasip; kendisi için istediklerini başkaları için de istemek, gücü nispetinde başkalarına iyilik etmek ve Allah’ın sâlih kullarını sevmektir.
Kaynak: Ömer Çelik Tefsiri, kuranvemeali.com
YORUMLAR