Hüdayi Vakfı'ndan Açıklama "En Büyük Kerâmet İstikamettir"
"En büyük kerâmet istikamettir" başlığı ile yayınlanan Hüdayi Vakfı açıklamasında, “Sapkınlık” olarak nitelenen hadise, şiddetle kınanarak, faillerinin hak ettiği cezayı en kısa sürede alması istendi.
“Tarihî tecrübe, ilim ve irfan temelli bir tespit olarak ‘En büyük kerâmet istikamettir’ diyen âriflerimizin bu tespitinde ne kadar haklı oldukları yaşanan hadiselerle âdeta tescillenmektedir” ifadeleriyle başlayan açıklama şöyle devam etti:
Kamuoyuna Saygı ile Duyurulur
Tarihî tecrübe, ilim ve irfan temelli bir tespit olarak “En büyük kerâmet istikamettir” diyen âriflerimizin bu tespitinde ne kadar haklı oldukları yaşanan hadiselerle âdeta tescillenmektedir.
Adı ve unvanı ne olursa olsun, kerâmeti kendinden menkul nice kimseler vardır ki, hem kendilerini, hem de izinden samimiyetle yürüyenleri helâke doğru yuvarlamışlardır. Her bir hakikatin gerçek temsilcileri olduğu gibi sahtekârları da hep olagelmiştir. Yalancı peygamberler, kurtarıcı rolüne bürünen mehdî bozuntuları, şeyh görünümlü müteşeyyihler, davetçi kılığında ortaya çıkan ifsad memurları, tarih sahnesinde hiçbir zaman eksik olmamışlardır. Ancak unutmamak gerekir ki, hakikati kıymetli olanın sahtesi ortaya çıkar. Pırlantanın taklidi yapılır; ucuz sıradan boncukların ise hiç kimse taklidine/sahtesine yeltenmez. Durum böyle olunca böylesi sahtekârlıklar hep var olabilecektir. Önemli olan, hakikati sahtesinden ayıran insan sarraflarının var olmasıdır. Bunlar da gerçek âlimler, ârifler ve basiretli devlet adamlarıdır. Sahtesi var diye hakikatini feda etmek değil, hakikatini korumak için sahtesini ayıklamak hedef olmalı ve bu uğurda ilmî, irfânî ve idarî bir denetim gerçekleşebilmelidir.
Son günlerde yazılı ve görsel basında yer alan bir haber, böyle bir açıklama yapmamızı zaruri kılmıştır. Sözde tarikat şeyhi olduğu öne sürülen birinin, gayr-ı meşrû bir ilişkisi, toplumumuzun gündemine düşmüş ve olay yargıya intikal etmiştir. Kendini dine uydurmak yerine, dini kendi süflî emellerine alet eden böylelerinin şerrinden Allah’a sığınırız. Bunlar sadece kendilerine değil, Allah’ın dinine ve o dinin en güzel şekilde yaşanmasına vesile olan hakiki irfan yollarına da en büyük zulmü yapan zâlimlerdir.
Ne ahlak ne din ve ne de insanlıkla asla bağdaşmayan bu tür sapkınlıkları, kim tarafından yapılırsa yapılsın şiddetle kınıyor, faillerinin hak ettiği cezayı en kısa sürede almasını diliyor ve bekliyoruz.
Aziz Mahmûd Hüdâyi Vakfı