Hüdâyi’de Burslu İslami İlimler Eğitimi

Hüdâyî İlahiyat Halkaları yeni dönem başvuruları başladı! Aziz Mahmûd Hüdâyi Vakfı bünyesinde hizmet veren Hüdâyî İlahiyat Halkaları, Arapça ve İslami ilimler eğitimi alacak öğrencilere başarı bursu veriyor ve nezih bir ortamda ücretsiz barınma imkânı sunuyor.

Hüdâyi İlahiyat Halkaları, ilahiyat öğrencilerine yönelik klasik usûlde Arapça ve İslâmî ilimler eğitimi veriyor. Öğrencilerin akademik çalışmalarının önemsendiği ve desteklendiği programda bugüne kadar pek çok kimse akademik çalışmalarına devam etmiş, onlarca halka mezunu doktora eğitimini tamamlamış, yine onlarca hoca ilahiyat fakültelerinde vazifelerine devam etmiştir.

Hem klasik usûlde eğitim almış hem de akademik sahadaki çalışmalara devam eden hocaların ders verdiği Hüdâyi İlahiyat Halkaları programında bugün 100’ün üzerinde ilahiyat talebesi bu imkânlardan yararlanıyor.

İLMİ İRFANI İLE ZENGİNLEŞTİRMİŞ İLAHİYATÇILAR

Hüdâyi Halkaları, tahsil edilen ilmin amele dönüşmesi ve hizmet ile taçlanmasını gaye edinmekte ve bu yolda gayret etmekte, Kurân-ı Kerîm ve sünnet-i seniyyenin rehberliğinde, İslâmî ilimlere dair kaynak eserleri özümsemiş, tahsil ettiği ilmi irfân ile zenginleştirmiş, hizmet ehli, diğerkâm ilahiyatçılar yetiştirmeyi hedefliyor.

Hüdayi İlahiyat Halkaları, İstanbul Anadolu yakasında Küçük Çamlıca’da, Avrupa yakasında Gazanfer Ağa Medresesi’nde gerçekleştiriliyor.

Programda; klasik Arapça eğitimi; sarf-nahiv-belagat; İslami ilimlerde; fıkıh, hadis, tefsir, akait, tasavvuf dersleri veriliyor.

Ayrıca İngilizce dil eğitimi desteği, alan seçimine uygun ihtisas okumaları, Fatih Çollak hoca ile tashih-i huruf dersleri, lisansüstü programlarına hazırlık, sosyal faaliyetler, kamplar, seminerler yapılıyor.

Erkek öğrencilere yönelik yapılan programa hudayiilahiyat@gmail.com e-posta adresinden ve aşağıdaki irtibat telefonlarından ulaşabilirsiniz.

İslam ve İhsan

PAYLAŞ:                

YORUMLAR

İlk yorumu yapan siz olun!

Yorum Ekle

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.