Hudeybiye Anlaşması’nın Hikmetleri
Hudeybiye Anlaşması’nda alınan kararlarda gizlenen hikmetler...
İslâm açıkça bildirir ki bazı emir ve nehiylere uymak zor ve acıdır. Fakat Cenâb-ı Hak onların içerisine öyle hikmetler gizlemiştir ki bu hikmetler onların zorluğunu önemsiz hâle getirir, acılığını tatlıya dönüştürür.
HUDEYBİYE ANLAŞMASI’NDA GİZLENEN HİKMETLER
Meselâ Hudeybiye Sulhü’nde alınan kararlar, zâhiren Müslümanların aleyhine idi. Sanki gâlip ve güçlü iken mağlûbiyete râzı olmuşlardı. Bu sebeple ashâb-ı kirâm antlaşmayı kabul etmek istemiyordu. Sonradan anlaşıldı ki ilk nazarda mağlûbiyet ve kahır zannedilen bu antlaşma, hakîkatte açık bir zafer ve fütûhât imiş... Şöyle ki:
Sulh döneminde İslâm tebliğine yeni imkânlar ve yayılma sahaları açıldı. Bu sâyede Müslümanlar, müşriklerle bir araya gelmeye, onlara İslâm’ı tebliğ etmeye başladılar. Müslümanlıklarını gizleyenler de artık îmanlarını rahatça îlân edebiliyorlardı. Mekkeliler, Peygamber Efendimiz’in hâl ve hareketleri, mûcizeleri, eşsiz ahlâkı ve yolunun güzelliği hakkında bilgi alıyor, neticede kalpleri yumuşayarak İslâm’a giriyorlardı. Bu iki sene zarfında Müslüman olanların sayısı, Hudeybiye’ye kadar geçen on dokuz senede Müslüman olanların sayısından kat kat fazla idi. Hudeybiye’ye bin dört yüz kişiyle çıkan İslâm ordusu, iki sene sonra Mekke’ye on bin, diğer bir rivâyete göre yolda katılanlarla birlikte on iki bin kişiyle girmişti. (Heysemî, VI, 170; İbn-i Hişâm, III, 372)
Kaynak: Osman Nuri Topbaş, 12 Saadet Damlaları, Erkam Yayınları
YORUMLAR