Huneyn Gazvesi ve Tâif Kuşatması ile İlgili Hadisler
Huneyn Gazvesi ve Tâif kuşatması ile ilgili bazı hadisi şerifler...
- Ümeyye b. Safvân b. Ümeyye’nin, babasından naklettiğine göre, Resûlullah (s.a.v.) şöyle buyurdu:
Huneyn günü (henüz Müslüman olmayan Safvân’dan savaş hazırlıkları için) birçok zırh ödünç aldı. Safvân, “Bu bir gasp mı yâ Muhammed!” diye sordu. Resûlullah da, “Hayır, (zayi olduğu takdirde) bedeli ödenmek üzere alınan bir emanet.” şeklinde cevap verdi. (Ebû Dâvûd, Büyû’ (İcâre), 88)
- Enes b. Mâlik anlatıyor:
...(Huneyn Savaşı sonrası Hevâzin ganimetleri paylaştırılırken oluşan huzursuzluk üzerine) Resûlullah (s.a.v.) şöyle buyurmuştur: “Ben küfürden yeni kurtulmuş bazı kimselere onların kalplerini (İslâm’a) ısındırmak için (ganimet mallarından) veriyorum. İnsanlar aldıkları mallarla evlerine dönerken siz Allah’ın Resûlü ile evlerinize dönmekten razı değil misiniz? Allah’a yemin ederim ki sizin birlikte dönüp gittiğiniz (Peygamber), onların yanlarında götürdüklerinden daha hayırlıdır.” (Müslim, Zekât, 132)
- Süheyb (b. Sinân) tarafından nakledildiğine göre, Resûlullah (s.a.v.) Huneyn Savaşı günlerinde şöyle dua ediyordu:
“Allah’ım! Senin yardımın ile (düşmana) karşı durmaya çalışıyorum, senin yardımın ile hamle yapıyorum, senin yardımın ile savaşıyorum.” (Dârimî, Siyer, 7)
- Ebû İshâk’ın naklettiğine göre, bir kişi Berâ’a gelerek, “Ey Ebû Umâre! Huneyn günü savaş alanından kaçtınız mı?” diye sordu. Bunun üzerine Berâ’ şunları anlattı:
“Ben Allah’ın Peygamberi’nin (s.a.v.) kaçmadığına şahitlik ederim. Lâkin silahsız, zırhsız bir grup (Müslüman askeri) Hevâzinlilerin mevkilerine yöneldi. İyi ok atan bir kavim olan Hevâzinliler, öncü Müslüman askerlerini yoğun bir ok atışına tuttu. Bunun neticesi bu kuvvetler bozguna uğradı ve düşman askerleri Resûlullah’a (s.a.v.) yöneldi. O sırada Ebû Süfyân b. Hâris, Resûlullah’ın katırının yularından tutuyordu. Resûlullah, katırından indi. ‘Ben peygamberim, bunda yalan yok! Ben Abdülmuttalib’in evlâdıyım. Allah’ım! Bana yardımını lütfet.’ diyerek dua etti ve zafer diledi.” Berâ’ anlatmaya şöyle devam etti: “Vallahi, savaş kızıştığında biz düşmandan Resûlullah ile korunuyorduk! Bizim en cesurumuz onunla yan yana durabilendi.” (Müslim, Cihâd ve siyer, 79)
- İbn Şihâb anlatıyor:
“Urve, Mervân b. Hakem ve Misver b. Mahreme’nin kendisine şunları anlattığını nakletti: Hevâzin heyeti Müslüman olarak gelip Resûlullah’tan (s.a.v.) mallarını ve esirlerini kendilerine iade etmesini istediler... Resûlullah (s.a.v.) Müslümanların arasında ayağa kalkarak Allah’ı lâyık olduğu şekilde övdükten sonra şöyle buyurdu: ‘Şimdi bu kardeşleriniz, tevbe ederek bize geldiler. Ben de esirlerini kendilerine geri vermeyi düşündüm. Sizden her kim (bu şekilde kardeşinin gönlünü) hoş etmeye razı olursa bunu yapsın. Sizden her kim kendi hissesini talep ederse —ki bu hisseyi ona biz, Allah’ın bize ihsan edeceği ilk ganimet malından vereceğiz— o da böyle yapsın (esirleri geri versin).’” (Buhârî, Vekâlet, 7)
- Safvân b. Ümeyye anlatıyor:
“Resûlullah (s.a.v.) Huneyn günü (ganimet mallarından) bana da verdi. O, insanlar arasında en sevmediğim kimse idi. Fakat bana mal vermeye devam ettikçe sonunda insanlar arasında en sevdiğim kişi hâline geldi.” (Tirmizî, Zekât, 30)
YORUMLAR