Huzurevinde Kur'ân Okumayı Öğreniyorlar

Düzce'nin Akçakoca ilçesindeki Türk Kızılayı Yaşlılar Konukevi'nin sakinleri, "Sosyal Sorumluluk ve Psiko-Sosyal Destek Projesi" kapsamında açılan kursta Kur'an okumayı öğreniyor.

Türk Kızılayı ve Akçakoca Halk Eğitim Merkezince geliştirilen proje kapsamında, 49 yaşlıya ev sahipliği yapan konuk evinde cuma günleri gönüllü öğretici tarafından Kur'an-ı Kerim dersleri veriliyor. Yaşları 60 ve üzerindeki konuk evi sakinleri, cüz eğitiminden başladıkları derslerde aynı zamanda temel ibadet bilgilerindeki eksiklikleri de gideriyor.

YAŞLILARIMIZ KUR'AN ÖĞRENMEYE İSTEKLİ

Gönüllü eğitici ve Akçakoca Cumhuriyet Mahallesi Camisi imamı Mustafa Bulut, eğitimler dışında sıkça ziyaret ettiği konuk evinde böyle bir kurs ihtiyacı gördüğünü söyledi.

Bunun üzerine proje geliştirildiğini belirten Bulut, "Çok güzel katılım var, yaşlılarımız iştiyaklı ve istekli. Kur'an-ı Kerim'in alfabesinden başladık, namaz ibadetindeki eksikliklerini de öğretiyoruz. Çok güzel bir şekilde devam ediyoruz. Katılımları ile ihtiyaçları olduğunu gösteriyorlar. Biz de karınca kararınca ihtiyacı karşılamaya çalışıyoruz." dedi.

KEŞKE 55 YAŞINDA GELSEYDİM

Huzurevi sakinlerinden kursiyer Hülya Güngören (63) de kursun her yönden çok güzel olduğunu vurgulayarak, "Bu tür etkinlikleri görünce 'Keşke 55 yaşında gelseydim.' diyorum. Çok memnunuz. Her cuma, sadece Kur'an öğrenmenin yanı sıra ölmüşlerimize de fatiha gönderiyoruz. Biz öldükten sonra da arkamızdan okunacaktır." sözlerine yer verdi.

Kaynak: AA

İslam ve İhsan

PAYLAŞ:                

YORUMLAR

İlk yorumu yapan siz olun!

Yorum Ekle

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.