Huzuru Hat Sanatında Buldu

Isparta'nın Eğirdir ilçesindeki huzurevinde yaşayan 70 yaşındaki Ziya Eyisaraç'ın, hiçbir eğitim almadan yaptığı hat sanatı eserleri büyük beğeni topluyor.

Ispartalı Ziya Eyisaraç, yıllar önce uçak yolculuğu sırasında bir dergide gördüğü hat yazısından etkilenerek bu sanata ilgi duymaya başladı.

Eşinden ayrılınca yalnız yaşamaya başlayan Eyisaraç, yaşlılığın da getirdiği sıkıntılar nedeniyle Eğirdir ilçesindeki huzurevine yerleşti. Hat sanatını kendi çabalarıyla öğrenen Eyisaraç, uzun emekler sonucu yaptığı hat yazısından oluşan eserlerini ilçedeki camilere, türbelere ve bu sanata ilgi duyan kişilere hediye etmeye başladı.

Huzurevindeki odasına mini bir atölye kuran Eyisaraç, renkli kağıtlardan hat yazıları hazırlıyor.

RÜYASINDA BİLE HAT SANATIYLA İLGİLENİYOR

Dört çocuk babası Ziya Eyisaraç, üç yıldır huzurevinde kaldığını, çocuklarıyla zaman zaman görüştüğünü söyledi.

Hat yazısının ilgisinin oldukça fazla olduğunu, el becerisinden dolayı hat sanatını yapmakta zorlanmadığını ifade eden Eyisaraç, yalnızlığını hat yazıları yaparak geçirdiğini belirtti.

Sabah namazından sonra sanatıyla ilgilenmeye başladığını vurgulayan Eyisaraç, "Gece yarısına kadar her gün çalışıyorum. Hiçbir yerde kurs veya ders almadım. Yani bu kelam beni çekiyor. Bazen rüyalarıma giriyor. Rüyamda 'şunu şöyle şöyle yap' diye yönlendiriliyorum. Uyandığımda kağıt kalemi alıp tekrardan çalışmalar yapıyorum."

HER İŞ SEVEREK YAPILDIĞINDA ANLAM KAZANIYOR

Her işin severek yapıldığında anlam kazandığına dikkati çeken Eyisaraç, "Bir şey severek yapılmadığında kesinlikle başarılı sağlanmaz. Bu çalışmaları yaparken farklı derecelerde dört gözlük kullanmak zorunda kaldım. Huzurevindeyim, saraydayım hiç fark etmez. Mutlu olmayı başarmış biriyim." diye konuştu.

Yaptığı çalışmaları camilere, türbelere, ve ilgi duyanlara hediye ettiğine belirten Eyisaraç, bugüne kadar Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan için üç çalışma yaptığını söyledi.

Eyisaraç, "En büyük arzum Cumhurbaşkanımıza şehitler için yaptığım ve içerisinde ay yıldız olan çalışmamı vermek. Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın daha önceki Isparta ziyaretlerinde üç eserimi kendisine hediye ettim. Daha fazlasını vermek istiyorum. Çünkü kendisinin sevgisi ve muhabbeti var, bunu biliyorum. Eserlerimi bir sergide topladım, fırsat buldukça sergi açmaya devam edeceğim." dedi.

Kaynak: AA

İslam ve İhsan

PAYLAŞ:                

YORUMLAR

İlk yorumu yapan siz olun!

Yorum Ekle

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.