Hz. Ali (r.a.) İle Karıncanın İbretlik Kıssası
Hayvanlara güzel muâmele husûsunda Ferîdüddîn Attâr Hazretlerinin naklettiği ibretlik bir kıssayı istifadenize sunuyoruz.
Ferîdüddîn Attâr Hazretleri, mahlûkâta karşı sahip olunması gereken gönül hassâsiyetini, naklettiği bir kıssada, temsîlî bir üslûb ile şöyle ifâde etmektedir:
HZ. ALİ'NİN (R.A.) BİR KARINCAYLA SINAVI
Hazret-i Ali (r.a.) bir gün yolda aceleyle giderken farkına varmadan bir karıncayı incitti. İncinen karınca, elini ayağını oynatarak yerde çırpınmaktaydı. Hazret-i Ali, karıncanın içine düştüğü durumu görünce pek üzüldü. O Allâhʼın arslanı, bir karıncanın incinmiş hâlinden dolayı perişan oldu. Karıncanın kendine gelip yürümesi için bir hayli emek sarf etti, birçok çâreye başvurdu. Fakat nâfile...
O gece Hazret-i Ali, rüyasında Rasûlullah Efendimiz’i gördü. Efendimiz ona şöyle buyurdular:
“‒Ey Ali! Yolda acele etme! İki gündür bir karınca yüzünden gökler mâteme boğuldu. Buna da sen sebep oldun. Yoldaki karıncayı incittin. Öyle bir karıncayı incittin ki, o Allâh’ın nârin ve hassas bir mahlûkuydu. Vazifesi, Allâh’ı zikretmekti.”
Hazret-i Ali’nin vücudu titremeye başladı. Allâh’ın arslanı, bir karınca yüzünden ne hâllere düşmüştü. Efendimiz:
“‒Merak etme! Allah indinde şefaatçin, yine o karınca olacak. O karınca Cenâb-ı Hakk’a ilticâ edecek ve: «Yâ Rabbi! Hazret-i Ali bu işi kasten yapmadı. Bana bir zarar verdiyse de o, Sen’in velî bir kulundur. Sen onu bağışla!» diyecek.” buyurdular.
Ey yiğit! İyi bil ki böyle bir mâneviyat arslanının bir karıncaya karşı bu hâle düşmesi, dînî hassâsiyetinden kaynaklanıyordu. Görüldüğü üzere Hazret-i Ali gibi haşmetli bir yiğit bile, bir karınca yüzünden nasıl dertlere düştü!
Hakk’ın tecellîlerinden haberdar olan, Allâh’ın emrine uyan ve bu emre göre hareket eden kişiye ne mutlu!
Kaynak: Osman Nûri Topbaş, 40 Soru 40 Cevap, Erkam Yayınları
YORUMLAR
Çok güzel anlatıyor