Hz. Ebû Bekir'in İslâm Ordusuna Nasihatleri
İlk İslâm Halifesi Hz. Ebû Bekir'in Suriye'ye yapılan sefer öncesinde İslâm ordusuna yaptığı veciz nasihatler...
Ebû Bekir es-Sıddîk (r.a) Şam taraflarına ordular göndermişti. Kendisi de onları uğurlamaya çıktı ve Yezid bin Ebî Süfyan’ın yanında yürümeye başladı. Yezid (r.a)’ı bu ordunun dört kolundan birine kumandan tâyin etmişti. Yezid (r.a), Hz. Ebû Bekir’e:
“‒Ya sen de bir bineğe binersin, ya da ben inerim!” dedi. Ebû Bekir (r.a):
“‒Sen inmeyeceksin, ben de binmeyeceğim! Zîrâ ben bu adımlarımın Allah yolunda atılan adımlar olmasını ümid ediyorum ve Allah’tan bunların karşılığında bana ecir lûtfetmesini istiyorum!” dedi.
ORDU KUMANDANINA NASİHAT
Daha sonra ona şunları söyledi:
“‒Sen kendilerini Allah’a adadıklarını iddia eden bir takım ruhbanlar göreceksin, onları bu îtikâdlarıyla baş başa bırak! Başlarının ortalarını tıraş etmiş başka bir grup (keşişler) daha göreceksin, onların o tıraş ettikleri kafalarını kılıçtan geçir. Sana on şey tavsiye ediyorum: Kadınları, çocukları ve çok yaşlı ihtiyarları öldürme! Meyveli ağaçları kesme, mamur yerleri tahrip etme! Koyun ve develeri sadece yemek için kes! Arıları yakma ve onları dağıtma! Ganimete ihanet etme! Korkaklık gösterme!” (Muvatta’, Cihâd, 10)
Ebû Bekir (r.a), başka bir defâsında yine sefere çıkmaya hazırlanan ordusuna şöyle hitâb etmiştir:
“Hâinlik yapmayınız, ganimet malına ihanet etmeyiniz, zulmetmeyiniz, müsle yapmayınız (kulak, burun gibi âzâları keserek işkence etmeyiniz); çocukları, yaşlıları ve kadınları öldürmeyiniz! Hurma ağaçlarını kökünden kesmeyiniz ve yakmayınız, meyveli ağaçları kesmeyiniz; koyun, sığır ve develeri -yiyeceğiniz hâriç- kesmeyiniz! Manastırlara kapanıp kendilerini ibadete vermiş kimselerle karşılaşacaksınız, onları ibadetleriyle baş başa bırakınız…”[1]
[1] Taberî, Târih, Beyrut 1387, III, 226-227; Ali el-Müttakî, Kenz, no: 30268. Krş. Beyhakî, es-Sünenü’l-kübrâ, IX, 85; İbnü’l-Esîr, el-Kâmil, Beyrut 1987, II, 200.