Hz. Ebûbekir (r.a.) Nasıl “Sıddık” Oldu?

Sahabiler

Hz. Ebûbekir’e (r.a.) neden “sıddık” denilmiştir?

Hz. Âişe (r.a) şöyle anlatır:

“Nebiyy-i Ekrem Efendimiz (s.a.v) geceleyin Mescid-i Aksâ’ya götürüldüklerinde sabahleyin bunu insanlara anlatmaya başladılar. Bunun üzerine, O’na daha evvel iman edip tasdik eden insanlardan bazıları irtidat ettiler. Müşriklerden bazıları hemen bu haberi Hz. Ebûbekir’e ulaştırdılar ve:

«–Arkadaşını yine tasdik edecek misin? O geceleyin Beyt-i Makdis’e götürüldüğünü söylüyor!» dediler.

«–O bunu söyledi mi?» dedi.

«–Evet!» dediler.

«–Eğer öyle olduğunu söylediyse mutlaka doğrudur” dedi. Müşrikler:

«–Yani O’nun gece Beyt-i Makdis’e gidip sabah olmadan tekrar buraya geldiğini tasdik ediyor musun?!» dediler. Ebûbekir (r.a):

«–Evet! Ben O’nu, inanılması bundan daha zor olan hususlarda bile tasdik ediyorum. Sabah akşam kendisine semadan haber geldiğini söylüyor da onu bile tasdik ediyorum!» dedi. Bu sebeple Ebûbekir es-Sıddîk diye isimlendirildi.” (Hâkim, III, 65/4407)

İsrâ hâdisesi, Rasûlullah (s.a.v) için bir tatmin ve teselli; inat ve küfürleri iyice artan kâfirler ile îmânı zayıf kimseler için de bir fitne ve imtihân oldu. Bu mucize, îmânı zayıf olan kimselerin îmânını sarstı, onlar küfre döndüler ve öldürülünceye kadar bir daha îmân dairesine giremediler. Allah Teâlâ, Ebû Cehil ile birlikte onların boyunlarını da vurdu.[1]

Dipnot:

[1] Ahmed, I, 374.

Kaynak: Dr. Murat Kaya, Mescid-i Haram’dan 111 Hatıra, Erkam Yayınları