Hz. Hızır’ın (as.) Küçük Çocuğu Öldürmesi

Kıssâlar

Cenâb-ı Hakk’ın Kur’ân’da anlattığı Hz. Mûsâ ile Hızır’ın (as.) kıssasındaki çocuğun öldürülmesi nasıl anlaşılmalı?

Mü’min, etrafında cereyân eden birçok hâdiseye bu duyuş ve mantıkla baktığında, bazı zâhirî tecellîler hakkındaki hükmün, zamanın ilerlemesiyle değiştiğini görür ve bundan ibret alır.

Cenâb-ı Hakk’ın Kur’ân’da anlattığı Mûsâ -aleyhisselâm- ile Hızır -aleyhisselâm-’ın kıssası, bu hakîkatin en canlı ve net bir misâlidir. Hızır -aleyhisselâm-’ın, kendilerini nehrin karşısına ücretsiz geçiren fakire teşekkür edeceği yerde gemisini delmesi, zâhirde bir nankörlük olduğu hâlde, kısa bir müddet sonra bu hayır olarak tecellî etmiştir. Zira zâlim kral sağlam gemilere el koyuyordu. Hızır -aleyhisselâm- gemiyi kusurlu göstermek sûretiyle onu kralın gaspından kurtarmıştı. Geminin sahipleri de daha sonra bu basit hasarı tâmir ederek maîşetlerini temine devâm etmişlerdi.

HIZIR ALEYHİSSELAM’IN KÜÇÜK ÇOCUĞU ÖLDÜRMESİNİN HİKMETİ

Yine yolculuklarının devâmında Mûsâ -aleyhisselâm- ile Hızır -aleyhisselâm- bir erkek çocuğa rastladılar. Hızır -aleyhisselâm- onu hemen öldürdü. Hazret-i Mûsâ:

“…Bir cana karşılık olmaksızın mâsum bir cana mı kıydın? Doğrusu pek fenâ bir iş yaptın!” dedi. (el-Kehf, 74)

Buradaki hikmeti Hızır -aleyhisselâm- şöyle ifâde etti:

“O çocuğun annesi ve babası mü’min kimselerdi, bu çocuğun onları azgınlık ve inkâra sürüklemesinden korktuk!” (el-Kehf, 80)

Hızır -aleyhisselâm-, Hazret-i Mûsâ’ya, zâhiren şer gibi görünen bir işin bâtınen hayır olabileceğini îzâh ederek şöyle diyordu:

“Er­kek ço­cu­ğa ge­lin­ce; ya­rın âsî bi­ri ola­cak­tı. Onun ana-ba­ba­sı ise sâ­lih kim­se­ler­di. Bu­nun için ço­cu­ğun on­la­rı az­gın­lık ve nan­kör­lü­ğe sürüklemesinden, on­la­ra ezi­yet et­me­sin­den endişe ettik. Böy­le­ce is­te­dik ki Rab­’le­ri onun ye­ri­ne ken­di­le­ri­ne, on­dan da­ha te­miz ve da­ha mer­ha­met­li­si­ni ver­sin.”

Kaynak: Osman Nuri Topbaş, 12 Saadet Damlaları, Erkam Yayınları