Hz. İbrahim’in (a.s.) Gökten Gelen Misafirleri
Hz. İbrahim (a.s.) misafirlerine nasıl davranırdı? İşte Hz. İbrahim’in (a.s.) misafir ağırlama adabı...
Misafire ikram dinimizin belirlemiş olduğu ahlâkî düsturlardan biridir. Kur’ân-ı Kerîm, Hz. İbrahim’in (a.s.) hiç tanımadığı misafirlerine ikramda bulunuşunu teferruatlı bir şekilde anlatmakta ve bu hususta onu örnek almamız gerektiğine şöyle dikkat çekmektedir:
“İbrahim’in ikram edilen misafirlerinin haberi sana geldi mi? Onlar İbrahim’in yanına girmişler «selâm!» demişlerdi. İbrahim de onlara; «Selâm size» diye mukabelede bulunmuştu. İçinden de: «Bunlar yabancı kimseler» diye geçirmişti. Hemen sezdirmeden ailesinin yanına giderek semiz bir dana kebabı getirmiş, önlerine sürmüş ve «(Buyurun) yemez misiniz?» demişti.” (ez-Zâriyât, 51/24-27)
İbn-i Abbâs’tan nakledildiğine göre Hz. İbrahim’e (a.s.) gelen bu misafirler Cebrâil ile birlikte İsrâfil ve Mîkâil (a.s.) idi. (Kurtubî, XVII, 44) Misafir ağırlamayı çok seven Hz. İbrahim (a.s.) ise yakışıklı delikanlılar kıyafetinde gelen konuklarının melek olduklarını önce anlayamamış, onları içeri buyur ettikten sonra bir ara yavaşça dışarı çıkıp karısı Sâre’nin de yardımıyla hemen bir dana kesip kızartmış ve misafirlerine ikram etmişti. Âyetlerin devamından öğrendiğimize göre Hz. İbrahim (a.s.) meleklerin yemeğe el uzatmadığını görünce onlardan şüphelenmiş; onlar da bu azîz Peygamberi daha fazla merakta bırakmamak için kendilerini tanıtmışlardı.
Hz. İbrâhim’in (a.s.) bu davranışı, bize misafire ikrâm usûlünü öğretmektedir. Misafirlerinin selâmını en güzel şekilde alıp onları evine buyur etmesi, yemek hazırlamak için onların yanından yavaşça dışarı çıkması, evindeki en güzel yemeği ikrâm etmesi ve bu ikramı bizzat kendi eliyle yapması örnek alınacak başlıca hususlardır.
Kaynak: Üsve-i Hasene 2, Erkam Yayınları