Hz. İsa’nın (a.s.) Doğumu Nasıl Oldu?
Babasız dünyaya gelen peygamber, hangi peygamberdir? Hz. İsa’nın (a.s.) babasız olarak doğmasının hikmeti nedir? Hz. İsa’nın (a.s.) doğumu ile ilgili ayetler.
Yüce Allah Meryem’in babasız olarak bir çocuk dünyaya getirmesini takdir etmişti. Bir gün melekler Allâh’ın emri ile gelerek bir çocuk doğuracağını ve adının da Meryemoğlu İsa Mesih olacağını bildirdiler. Ayrıca bu çocuğun dünya ve âhirette şerefli ve Allâh’ın rızasını kazanan bir kul olacağını, beşikte iken konuşacağını da haber verdiler.[1]
HZ. İSA’NIN (A.S.) BABASIZ DOĞMASI İLE İLGİLİ AYETLER
Hz. Meryem bu durum karşısında, kendisinin hiçbir erkekle ilişkisi olmadığı halde, nasıl çocuk sahibi olacağını sormuş ve kendisine Yüce Allah şöyle buyurmuştur:
“Bu böyledir. Allah dilediğini yaratır. O, bir şeyin olmasına hükmedince ona sadece “ol” der ve o da hemen oluverir.” [2] Bir gün Cebrail (a.s.) genç bir erkek suretinde gelmiş[3], korkuya kapılan Meryem; “Ben senden, Rahman olan Allâh’a sığınırım. Eğer Allah’tan korkuyorsan bana dokunma, demişti.” [4] Cebrail (a.s.); temiz ve yetenekli bir erkek çocuk bağışlamak için, Allâh’ın emri ile geldiğini bildirince,[5] Hz. Meryem yine;
“Benim nasıl çocuğum olabilir. Bana hiç bir beşer dokunmamıştır. Ben iffetsiz de değilim.” [6] diyerek melekten açıklama istedi. Melek; Yüce Allâh’ın emir ve takdirinin böyle olduğunu, Yüce Allah için bunun kolay bir hadise olduğunu bildirdi.[7]
Allah Teâlâ Hz. Meryem’e rûhundan melek aracılığı ile üflemiş ve o gebe kalmıştı. Çoğunluk bilginlere göre, normal gebelik süresi geçince Hz. Meryem, İsa’yı (a.s.) dünyaya getirmiştir.[8] Doğum sırasında ve sonrasında melek tarafından sükûnete kavuşturulan Hz. Meryem, çocuk kucağında toplumun içine dönünce sert eleştiri ve ithamlarla karşılaştı. Kendisine zina isnad edilmek isteniyordu.[9] Böyle sıkıntılı ve kem gözlerin üzerine çevrildiği bir günde Hz. Meryem’den savunma yerine susması ve şöyle demesi bildirildi: “Ben susma orucu adadım, bu gün kimseyle konuşmayacağım.” [10] Ancak bir açıklama bekleyenlere kucağındaki çocuğu göstererek, onunla konuşmalarını işaret etmekle yetindi. Bir mûcize olarak beşikteki Hz. İsa (a.s.) şunları söylemişti:
“Ben, şüphesiz Allâh’ın kuluyum. O, bana kitap verecek ve beni peygamber yapacaktır. O, nerede olursam olayım, beni mübarek kıldı. Yaşadığım sürece de namaz kılmamı ve zekât vermemi emretti. Beni, anneme saygılı kıldı; beni bedbaht bir zorba yapmadı. Doğduğum gün, öleceğim gün ve yeniden dirileceğim gün esenlik banadır,” [11]
Yüce Allah, Hz. İsa’nın (a.s.) durumunu, Hz. Âdem’in (a.s.) durumuna benzetmiştir: “Allah katında İsa’nın durumu da Âdem’in durumu gibidir. Allah Âdem’i topraktan yarattı, sonra ona “ol” dedi ve o oluverdi.” [12]
Dipnotlar:
[1] Âl-i İmrân, 3/45, 46. [2] Âl-i İmrân, 3/47. [3] bk. Meryem, 19/16. [4] Meryem, 19/18. [5] Meryem, 19/19. [6] Meryem, 19/20. [7] Meryem, 19/21. [8] İbn Kesîr, Tefsîr, İst. 1985, V, 216. [9] bk. Meryem, 19/24-28. [10] Meryem, 19/26. [11] Meryem, 19/30-33. [12] Âl-i İmrân, 3/59.
Prof. Dr. Hamdi Döndüren, Delilleriyle Aile İlmihali, Erkam Yayınları