Hz. Mevlana Hantal Kalplerin Halini Neye Benzetiyor?
Mevlana Hazretleri hantal kalplerin hâlini şu teşbihle ifade eder.
Îmânın aşk, vecd ve lezzetine kavuşamadıkları için hayat ve kâinat muammâsını çözemeyen; varlıkların sessiz ve sözsüz beyanlarını, alık ve abus bir çehreyle seyredip geçen ham ruhlara ne kadar yazık! Böyle hantal kalplerin hâlini Hazret-i Mevlânâ şu teşbihle ifade eder:
“Öküzün biri, ansızın Bağdatʼa geldi ve şehri bir baştan öbür başına kadar dolaştı. Fakat gözü, yalnız kavun ve karpuz kabuklarını gördü!
(Eşsiz bir medeniyet merkezi olan Bağdatʼın muhteşemliğini ve Dicleʼnin ihtişâmını göremedi. Zaten öküzlerin ve merkeplerin bu dünyada gördükleri, yemek ve şehvetten başka nedir ki?)
Öküzler ve merkepler; ya yola dökülüp saçılan samanlara, ya ayak altındaki çayır ve çimenlere ya da bir kenara atılmış karpuz ve kavun kabuklarına düşkündürler!
(Onlar nefsânî arzularına mağlup oldukları için, kâinatta sergilenen ilâhî sanatın ihtişamına karşı âmâ kesilirler.)”
Kaynak: Osman Nuri Topbaş, Müslümanın Gönül Dünyası, Erkam Yayınları