Hz. Muhammed (s.a.s.) Dünyayı Nasıl Değiştirdi?

Peygamber (s.a.s.) Efendimiz dünyayı nasıl değiştirdi? Peygamberimizin (s.a.s.) dünyada değiştirdikleri...

Her sanatkârın mahâreti, ortaya koyduğu eserden anlaşılır. Bu sebeple; câhiliye toplumundan sahâbe neslini yetiştiren Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem Efendimizinsanlığın görmüş olduğu en mükemmel eğitimcidir.

Örnek Bir Toplum Yetiştirdi

O 23 senelik nübüvvetiyle, kıyâmete kadar gelecek bütün insanlığa numûne olacak bir asr-ı saâdet toplumunu yetiştirmiştir.

Ashâb-ı kirâmın fazîletler medeniyeti inşâ eden gönül terbiyesi, o nebevî eğitim sisteminin eseridir. Bugün hangi pedagog, hangi psikolog bu eğitimi verebilir?

İnsanlığı Hatırlattı

Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem Efendimiz, zulüm ve vahşetin zifiri karanlığına bir güneş gibi doğdu. İnsanlara insanlıklarını yeniden hatırlattı. Merhameti unutmuş vicdanları tedavi etti. Anne feryatları arasında âdeta yürekleri parçalayarak kız çocuklarını diri diri gömmeye götüren taşlaşmış kalpleri yumuşattı. Kurak çöllere dönmüş gönülleri yeniden ihyâ için rahmet esintileriyle âdeta bir ilkbahar mevsimi getirdi. Oʼnu öldürmek isteyenler, Oʼnda dirildiler. Oʼna ve İslâmʼa düşmanlık besleyenler, Oʼnda hayat buldular.

Huzur Getirdi

Nasıl ki mâhir bir bahçıvanın bakıp emek verdiği nice dikenlik yer, bir müddet sonra, ruhlara ferahlık veren hoş bir gülistan olursa; Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem Efendimiz’in teşrîfiyle de kan gölü hâlindeki çöller birer huzur vâhasına döndü. O’nun gül yüzünün tebessümü, nice çorak gönülleri yeşertti, rahmet çiçekleriyle bezedi. Şirk ve küfrün karanlığında âdeta kömürleşmiş kalpler, O’nun tebliğ ve irşâdı bereketiyle mücellâ pırlantalar hâline geldi. Kıyâmete kadar fazîlet semâsında parıldayıp insanlığa yol gösterecek yıldız şahsiyetler yetişti.

Kaynak: Osman Nuri Topbaş, Müslümanın Gönül Dünyası, Erkam Yayınları

İslam ve İhsan

PEYGAMBER EFENDİMİZ NE ÖĞRETTİ, NASIL ÖĞRETTİ, NE HASIL ETTİ?

Peygamber Efendimiz Ne Öğretti, Nasıl Öğretti, Ne Hasıl Etti?

HZ. MUHAMMED (S.A.V.) KİMDİR?

Hz. Muhammed (s.a.v.) Kimdir?

PAYLAŞ:                

YORUMLAR

İlk yorumu yapan siz olun!

Yorum Ekle

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.