Hz. Nuh'un (a.s.) Gerçek İsmi

İMAN

Hz. Nuh (a.s.) Kur’ân-ı Kerîm’de ve Peygamber Efendimiz’in hadîs-i şerîflerinde mühim bir yer işgâl etmektedir. Ülü’l-azm peygamberlerden[1] birisidir. Kur’ân’da muhtelif vesîlelerle ismi 43 yerde geçmektedir. 28 âyetten müteşekkil olan 71. sûre, onun adını taşır. Meşhur tûfân sebebiyle beşeriyetin “İkinci Babası” sayılır.

İdrîs -aleyhisselâm- semâya ref’ edildikten sonra insanlar, hakîkati kaybede­rek putlara ve heykellere tapmaya başladılar. Bunun üzerine Nûh -aleyhisselâm- kavmine peygamber olarak gönderildi.

HZ. NUH'UN (A.S.) ESAS İSMİ

Hazret-i Nûh’un esas isminin “Yeşkûr”, “Sâkin” veya “Abdülgaffâr” olduğu bildirilmektedir. Lakabı “Neciyyullâh” (Allâh’ın kurtardığı) ve “Şeyhu’l-Enbiyâ” (nebîlerin uzun ömürlüsü)’dür.

İdrîs -aleyhisselâm- semâya ref’ olunduktan sonra kendisine tâbî olanlardan Vedd, Süvâ, Yeğûs, Yeûk ve Nesr, dîni yaşayıp teblîğ ettiler ve insanlar arasında yüksek bir mevkiye sâhip oldular. Vefât ettiklerinde, onları hatırlamak için şeytanların teşvîki ile heykelleri yapıldı. Halk, zamanla putperestliğe döndü. Bu heykellerde ilâhî bir kudret olduğuna inandılar.

HZ. NUH'UN (A.S.) KAVMİ PUTPERESTTİ

İbn-i Abbâs -radıyallâhu anhümâ- anlatıyor:

“Nûh -aleyhisselâm-’ın kavminde mevcut olan putlar sonradan Araplara intikâl etmiştir. Şöyle ki: Vedd adındaki put Dûmetu’l-Cendel’de idi ve Kelb kabilesine âitti. Süvâ’ adındaki put Hüzeyl’in idi. Yeğûs adındaki put Murâd kabilesine âitti. Sonra Benû Gutayf’ın oldu, Sebe’ye yakın Curf isimli mevkideydi. Yeûk, Hemedân’a âitti. Nesr, Himyer’in Âl-i Zi’l-Kelâ’ın idi. Bu putların isimleri aslında Nûh kavmindeki sâlih kimselere âitti. Şeytan bu sâlihler ölünce kavimlerine şu telkini yaptı: «Sâlih kişilerinizin oturmuş oldukları yerlere (onların hâtırasına) heykeller dikin ve bunlara onların isimlerini verin.» Halk bu telkine uyup, söyleneni yaptı. Bidâyette tapınma yoktu. Ancak ne zaman ki bunlar vefât ettiler, haklarındaki bilgi de unutuldu ve neticede câhil halk bu putlara tapınmaya başladılar.” (Buhârî, Tefsir, 71/1)

HZ. NUH'UN (A.S.) MESLEĞİ

Nûh -aleyhisselâm-, bâzen çobanlık, zaman zaman da ticâret yapıyordu. Kavminin başında Kâbil soyundan Dermesil isimli zâlim bir kişi bulunmaktaydı. Her kabîlenin ayrı bir putu mevcuttu. Her putun da bir hizmetkârı vardı. Hazret-i Nûh -aleyhisselâm- bunları gülünç bulurdu. O dönemde ahlâksızlık ve putperestlik had safhaya varmıştı.

Dipnot: [1] Ülü’l-azm peygamberler: En yüksek derecedeki peygamberler olup bunlar: Hazret-i Muhammed -sallâllâhu aleyhi ve sellem-, İbrâhîm, Mûsâ, Îsâ, Âdem ve Nûh -aleyhimüsselâm-’dır.

Kaynak:  Osman Nûri Topbaş, Nebîler Silsilesi 1, Erkam Yayınları