Hz. Nuh’un (a.s.) Özellikleri
Hz. Nuh’un (a.s.) peygamberliği 950 sene sürmüş ve Allah’ın bu yüce Peygamber’i, uzun bir ömürden sonra her fani gibi ruhunu Rabbine teslim etmiştir. İşte Nuh Peygamber’in özellikleri...
Hazret-i Nûh’un (a.s.) bâzı vasıfları şöyledir:
Hizmet ehli olması,
Denize açılması ve denizden istifâde etmesi,
Çok şükreden ve sabreden bir kul olması,
İstiğfârının bol olması.
Hazret-i Nûh’un (a.s.) peygamberliği 950 sene sürmüş ve Allâh’ın bu yüce Peygamber’i, uzun bir ömürden sonra her fânî gibi rûhunu Rabbine teslîm etmiştir.
HZ. NUH’UN (A.S.) EVLATLARINA NASİHATLERİ
Vefâtı esnâsında yanında bulunan evlâtlarına Yüce Allâh’a ibâdete devam etmelerini emretti. Sonra oğlu Sâm’a:
“Yavrum, kalbinde zerre miktarı bile olsa şirk varken kabre girme! Çünkü Allâh Teâlâ’nın huzûruna müşrik olarak gelen kimse için hiçbir mâzeret yoktur.
Yavrum, kalbinde zerre miktarı kibir olduğu hâlde kabre girme! Çünkü Kibriyâ Yüce Allâh’ın ridâsıdır. Ridâsı hakkında münâzaa eden yâni Cenâb-ı Hakk’a mahsus bir sıfatı kendisine lâyık gören kimseye Allâh Teâlâ gazap eder.
Yavrum, kalbinde zerre miktarı yeis (rahmetten ümit kesme) bulunduğu hâlde kabre girme! Çünkü dalâlete düşmüş olan kimselerden başkası Allâh’ın rahmetinden ümit kesmez.
Yavrum, sana «لا اله الا الله» kelime-i tevhîdini emrediyorum. Çünkü yedi kat göklerle yedi kat yer, terâzinin bir kefesine, kelime-i tevhîd diğer kefesine konsa, bu ondan daha ağır gelir.” (İbn-i Hanbel, Müsned, II, 170; ez-Zühd, s. 51; Heysemî, IV, 219)
Rivâyete göre vefâtı yaklaştığı sırada Hazret-i Nûh’a (a.s.):
“–Ey Ebu’l-Beşer, ey uzun ömürlü Peygamber! Dünyâyı nasıl buldun? diye soruldu.
Nûh (a.s.):
“–Onu iki kapılı bir ev gibi buldum. Bir kapısından girdim, diğer kapısından çıktım.” cevâbını verdi. (İbn-i Esîr, el-Kâmil, I, 73)
HZ. NUH’UN (A.S.) BIRAKTIĞI EN GÜZEL MİRAS
Hazret-i Nûh (a.s.) kendisine kamıştan bir kulübe yapmıştı. O’na:
“–Keşke kendine bundan daha sağlam bir ev yapsaydın.” denilince:
“–Ölecek bir kimse için bu bile çok!” demiştir. (Ebû Nuaym, Hilye, VIII, 145)
Şirkin, küfrün ve zulmün muhtelif eziyetleri altında 950 seneye yakın bir süre halkına göstermiş olduğu tahammülle, kendisinden sonraki peygamberler ve ümmetlerine örnek gösterilerek, ilâhî iltifâta mazhar olan Hazret-i Nûh’tan (a.s.) bizlere kalan en güzel mîras “sabır”dır.
Aleyhisselâm...
Kaynak: Osman Nûri Topbaş, Nebiler Silsilesi 1, Erkam Yayınları