Hz. Ömer’den, Hanımını Şikâyete Gelen Adama Tavsiye
Kadının kocası üzerindeki hakları nelerdir? Hz. Ömerʼin (r.a.), karısından şikayet etmek için gelen adama verdiği tavsiyeler...
Bir zât, davranışlarını beğenmediği hanımını şikâyet etmek üzere halîfe Hazret-i Ömerʼin evine gider. Kapının önünde oturup halîfenin dışarı çıkmasını bekler. Derken içeride bir gürültü kopar. Hazret-i Ömer’in hanımı koskoca halîfeye bağırıp çağırmaya başlar. Fakat Hazret-i Ömer tek kelime bile söylemez.
DERDİME NASIL ÇARE BULABİLİR?
Bu vaziyete istemeden kulak misafiri olan adamcağız boynunu bükerek:
“Bütün haşmetine rağmen Mü’minlerin Emîriʼnin hâli böyle olursa, o benim derdime nasıl çâre bulabilir ki?” diye düşünür. Tam geri dönmek üzere ayağa kalktığında Hazret-i Ömer dışarı çıkar ve;
“–Hayrola, derdin nedir?” diye sorar. Adam:
“–Ey Mü’minlerin Emîri! Zevcemin kötü huyunu ve bana olan saygısızlığını şikâyet etmek üzere gelmiştim. Fakat senin hanımının da sana karşı olmadık sözler söylediğini işitince vazgeçip geri dönüyordum.” der.
Bunun üzerine Hazret-i Ömer, adama şunları söyler:
“–Kardeşim, zevcemin benim üzerimdeki hakları sebebiyle ona kızmıyorum. Zira o benim hem aşcım, hem fırıncım, hem çamaşırcım, hem de çocuklarımın sütannesidir. Hâlbuki o bütün bunları yapmak zorunda değildir. Üstelik gönlümün harama meyletmesine mânî olan da odur. Bu sebeple onun yaptıklarını hoş görüyorum.”
ZEVCENE İYİ DAVRANMAYA BAK!
Adam:
“–Ey Mü’minlerin Emîri! Benim hanımım da aynen öyle.” deyince Hazret-i Ömer:
“–Haydi kardeşim, o hâlde zevcene iyi davranmaya bak! Hayat dediğin zâten göz açıp kapayıncaya kadar geçip gidiyor!” diyerek adamı tesellî eder. (Zehebî, el-Kebâir, s. 179)
Kaynak: Osman Nuri Topbaş, Müslümanın Gönül Dünyası, Erkam Yayınları