Hz. Ömer’in (ra.) Müslüman Olması
Hz. Ömer (ra.) nasıl Müslüman Olmuştur? Kısaca Hz. Ömer’in (ra.) Müslüman oluşu...
Cahiliye devrinde Mekke halkı putlara tapıyordu. Hz. Hamza’nın (ra.) Müslüman olması ve Müslümanların günden güne kuvvetlenmesi putlara tapanları telaşa düşürdü. Bu duruma bir çare bulmak için “Daru’n-Nedve” denilen yerde toplandılar. Durumu gözden geçirdikten sonra Ebû Cehil’in teklifi üzerine Hz. Muhammed’i öldürmeye karar verdiler. Bu korkunç kararı uygulamak üzere içlerinde en cesur olan Ömer’i görevlendirdiler. O zaman 33 yaşında olan Ömer, kılıcını kuşandı ve Hz. Muhammed’i (sav.) öldürmek üzere yola çıktı.
HZ. ÖMER (RA.) NASIL MÜSLÜMAN OLDU?
Müslümanlar, Erkam’ın (ra.) evinde toplanmışlardı. Peygamberimiz (sav.) de orada idi. Ömer yolda Nu’aym’a rastladı. Nu’aym, “Nereye ya Ömer?” diye sordu. Ömer,
—Milleti birbirine düşüren Muhammed’in (sav.) vücudunu ortadan kaldırmaya gidiyorum, cevabını verdi. Nu’aym Ömer’e,
—Zor bir işe kalkıştın, deyince Ömer,
—Sen de mi Muhammed’den (sav.) yana oluyorsun, diye çıkıştı. Nu’aym,
—Ya Ömer, sen beni bırak, kendi ailene bak, enişten Sa’îd ile kız kardeşin Fâtıma Müslüman oldular, deyince Ömer,
—Önce onların işini bitireyim, diye yolunu değiştirip kız kardeşinin kapısını çaldı. O sırada kız kardeşi ile eniştesi, Peygamberimize (sav.) yeni nazil olan “Tâhâ” suresinin ilk ayetlerini okuyorlardı. Ömer’in silahlı geldiğini görünce korkup Kur’an sayfalarını sakladılar.
Ömer içeri girince, ne okuduklarını sordu. Onlar da “Bir şey yok” dediler. Ömer’in öfkesi daha da arttı. “Demek işittiklerim doğru imiş” diyerek eniştesini yakasından tutup yere çarptı ve dövmeye başladı. Kocasını kurtarmak isteyen kız kardeşi Fâtıma’nın (r.anha) yüzüne de bir tokat attı. Zavallı kadın ağzından burnundan kanlar akarak yere serildi. Fâtıma (r.anha), imanının verdiği cesaretle Ömer’e şu sözleri söyledi:
—Allah’tan kork. Bir kadına yaptıklarına bak. Ben ve eşim Müslüman olduk. Başımızı kessen bundan dönmeyiz.
Ömer,
—Okuduğunuz şeyi bana getirin, dedi. Kız kardeşi çıkarıp verdi. Ömer, dikkatle okumaya, okudukça kalbi yumuşamaya başladı. Kur’an-ı Kerim’in eşsiz ahengi, manasındaki yükseklik, okunuşundaki tatlılık ve güzellik Ömer’in kalbini fethetti. Artık Ömer’in kalbi İslam’a açıktı. Hz. Peygamber’in (sav.) yanına gitti. Önünde diz çöktü ve Kelime-i Şahadet getirerek Müslüman oldu. Orada bulunanlar buna çok sevindiler. Hep birlikte Kelime-i Şahadet getirdiler.
Hz. Ömer’in (ra.) İslam’a girmesiyle Müslümanlık kuvvetlendi. Hz. Ömer (ra.),
—Yâranımız kaç kişidir, diye sordu.
—Seninle beraber kırk kişi, dediler.
Hz. Ömer’in (ra.) isteği üzerine, önde Peygamberimiz (sav.) olduğu hâlde Müslümanların hepsi doğru Kâbe’ye gittiler. Orada toplu olarak ve açıkta namaz kıldılar. Öte yandan müşrikler, Peygamberi öldürmeye gönderdikleri Hz. Ömer’in (ra.) Müslüman olduğunu öğrenince şaşkına döndüler.
Peygamberimizi (sav.) öldürmek için yola çıkan Hz. Ömer’in (ra.), merhametsiz ve taştan daha katı kalbini kız kardeşinin evinde okuduğu Kur’an ayetleri yumuşatmış, karanlık gönlünü nurla doldurmuş, Peygambere olan düşmanlık duygularını dostluğa çevirmiştir.
Kaynak: İslam İlmihali, Diyanet
YORUMLAR