Hz. Peygamberi Çok Sevindiren Hadise
Hz. Ebû Bekir, (r.a) nübüvvetten önce Peygamber Efendimiz’in dostu idi. Çocukluğundan beri onun güzel ahlâkına, sadâkatine ve emînliğine şâhitti. Güzel ahlâkı sebebiyle hiç yalan söylememiş bir kimsenin, Cenâb-ı Hakk’a karşı aslâ yalan söylemeyeceği kanaatinde idi. Bu sebeple Allah Rasûlü (s.a.v) onu İslâm’a dâvet ettiğinde hiç tereddüt göstermeden icâbet etti.
Hiçbir şey Rasûlullah (s.a.v) Efendimiz’i, Hz. Ebû Bekir’in müslüman oluşu kadar sevindirmedi. Ebû Bekir (r.a) müslüman olduğu zaman, hiç çekinmeden müslümanlığını açıkladı ve diğer insanları da her fırsatta İslâm’a dâvet etmeye, hakîkate yakın olanları Allah Rasûlü’ne yönlendirmeye başladı.
Meselâ Mekke sâkinlerinden Hâlid ibn-i Saîd (r.a), korkulu bir rüyâ görmüştü. Geniş bir ateşin kenarında duruyor, babası da onu ateşin içine iterek düşürmek için uğraşıyordu. Çok zor bir durumda olup selamete çıkamadığı bir anda iki kuvvetli el belinden sıkıca tutup kendisini ateşe düşmekten kurtardı. Bu ellerin sahibi kimdir diye merakla baktığında Rasûlullah (s.a.v) Efendimiz’i gördü. Dehşet içinde uykudan uyandı. Korkusu hâlâ geçmemişti. Kendi kendine:
“–Vallahi bu sâdık bir rüyâ olsa gerek!” dedi.
HZ. EBÛ BEKİR'İN RÜYA TÂBİRİ
Hz. Ebû Bekir’in yanına giderek rüyâsını ona anlattı. Rüyâ tâbiri hususunda maharet sahibi olan Ebû Bekir (r.a) ona şu tavsiyede bulundu:
“–Hakkında hayırlı olmasını temennî ederim. İşte Rasûlullah (s.a.v) orada! Hemen gidip O’na tâbi ol! Eğer O’na teslim olur, İslam’a girer ve yanında bulunursan, seni ateşe düşmekten muhafaza eder...”
Bu sözler üzerine Hâlid (r.a), Allah Rasûlü’ne gitti ve İslâm’ı kabul etti. Rasûlullah (s.a.v), Hz. Hâlid’in müslüman oluşuna çok sevindi.
Kaynak: Dr. Murat Kaya, Hz. Ebû Bekir'den 111 Hayat Ölçüsü, Erkam Yayınları, 2015