Hz. Peygamber'in İsminin Murakabesi
Abdullah Dehlevî Hazretleri, gönlü Peygamber aşkıyla dolu bir Allah dostu idi. Yanında ne zaman Rasûlullah -sallâllâhu aleyhi ve sellem- Efendimiz’in ism-i şerîfleri anılsa, hürmet ve muhabbet duygularıyla coşar, kendinden geçecek gibi olurdu.
Şöyle buyururdu:
“Biz muhabbet şerbetini içenlerdeniz. Bizim muhabbetimizin artmasına sebep olan, kalplerimize çeşit çeşit lezzetler bahşeden hadîs-i şerîfler ve salevât-ı şerîfelerdir.”[1]
“Sübhânallâh! Rasûlullah -sallâllâhu aleyhi ve sellem- Efendimiz’in hadîs-i şerîflerini okuyunca, şaşılacak feyizler ve bereketler zuhûr ediyor.”[2]
“İnsan eğilerek oturunca «Muhammed» lâfzının şekli gibi bir şekil alıyor. Bu oturuş tarzıyla baş «mim» harfi şeklinde, iki omuz «ha», bel ikinci «mim» harfinin halkası gibi, iki bacak da «dal» harfi gibi oluyor. Bu şekilde oturup O büyük Peygamber’in mübârek isminin murâkabesi yapılırsa bundan pek çok feyz gelir.”[3]
“Bir defasında Cehennem korkusu beni kapladı. Çok mahzun oldum. Bir de baktım ki rüyamda Rasûlullah -sallâllâhu aleyhi ve sellem- Efendimiz teşrîf ettiler ve:
«–Cehennem ateşinden korkma! Her kimin Biz’e muhabbeti varsa, o Cehennem’e düşmeyecek!» buyurdular.”[4]
DİPNOTLAR
[1] Raûf Ahmed, a.g.e, s. 94.
[2] Raûf Ahmed, a.g.e, s. 81.
[3] Raûf Ahmed, a.g.e, s. 84.
[4] Raûf Ahmed, a.g.e, s. 152.
Kaynak: Osman Nuri Topbaş, Altın Silsile, Erkam Yayınları
YORUMLAR